Alacaklının, İİK. 89/IV uyarınca «üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunmasından dolayı tazminatla sorumlu tutulması» için icra mahkemesinde açtığı davada genel hükümlere göre yargılama yapılarak tacir olan tarafların ya da üçüncü kişi kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği–
Çeklerde “keşide yeri”nin bulunmasının ‘zorunlu unsur’ olduğu; keşide yeri yazılı olmayan çekin “adi havale” hükmünde olacağı (ve bu belgeye dayanılarak, ”itirazın kaldırılması”nın istenemeyeceği) – Bonoda “tanzim yeri”nin yazılı olmaması ve keşidecinin ad ve soyadı yanında yazılı bir yer ismi de bulunmaması halinde, bono sayılmayan bu senedin on yıllık zamanaşımı süresine bağlı olacağı-
Vasi, borçlunun fiil ehliyeti olmadığını, vesayet altına alındığını bildirerek takibin iptalini talep etmiş olup, borçlunun takip tarihi itibariyle kısıtlanmasını gerektirecek bir hastalığı var ise, borçlunun takip ehliyeti bulunmadığından, takip talebinde borçlu ile birlikte vasinin de gösterilmesinin ve ödeme emrinin, borçluya vesayeten vasiye tebliğinin zorunlu olduğu-
Yedieminlik ücretinin ödettirilmesine ilişkin davanın, hacizli malların yediemin olarak davacıya teslim edildiği yerde açılabileceği–
12. HD. 15.11.2016 T. E: 5940, K: 23560-
Şirket ortağı, borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağından, şirket ortağı olan şikayetçiye 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığı-
İptal edilen haciz ihbarnamesi 2011/735 E. sayılı dosyadan çıkartılmış olup ödemenin de yine 2011/735 E sayılı dosyadan yapıldığı, bu durumda söz konusu işlemlerle ilgisi olmayan 2008/223 E. sayılı dosyadan muhtıra tebliği usulsüz olup bu nedenle muhtıranın iptaline karar verilmesinin gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.