Borçlunun yasal süresi içinde yaptığı itiraz üzerine icra takibi durduktan sonra alacaklının “itirazın kaldırıldığına” ya da “itirazın iptal edildiğine” ilişkin bir karar sunmadıkça borçlunun hak ve alacaklarının haczi için 3. kişilere haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği-
Dava konusu tutukluğunun devamına ilişkin karar ile davacının yaşam hakkının tehlikeye düşürüldüğü; koruma tedbiri ile öngörülen amaç dışında sonuçlar meydana geldiği; eşitlik ilkesine aykırı davranıldığı ve yeterli gerekçe de gösterilmediği, masumiyet karinesinin göz ardı edildiği; bu durumun, yoruma ihtiyaç göstermeyecek derecede açık ve kesin olan kanun hükmüne aykırı olduğu ve ağır kusur oluşturduğu; HUMK'un 573/2. maddesi uyarınca da, davalıların sorumluluklarını gerektirdiği-
Borçlu hakkında verilen iflas kararının kesinleşmesi üzerine; konusuz kalan istihkak iddiasına ilişkin davada karar verilmesine yer olmadığına, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesince borçlunun itiraz dilekçesine ekli olarak ibraz ettiği belgelerden borcun itfa veya imhal edildiğinin anlaşılması halinde borca itirazın kabulü gerekeceği; mahkemece «taraflar arasında cari hesabın olduğundan bahisle ticari defterler bilirkişi incelemesi yaptırılarak uyuşmazlığın çözülemeyeceği—
Davacılar "takibe konulan senetle ilgili davalıya borçlu olmadıklarını" usulüne uygun delillerle ispat edemediklerinden, açılan menfi tespit davasının reddine karar verileceği-
Alacaklı tarafından ilama dayalı olarak başlatılan icra takibi sırasında, alacaklıların bu dosyadaki alacağı üzerine TMSF tarafından 6183 sayılı Kanuna göre uygulanan hacze yönelik şikayetin “idari yargı mercii”nde çözümlenebileceği-
Ticaret mahkemesince, iflasın ertelenmesi talebi üzerine önce “borçlu hakkında takip yapılmamasına ve yapılmış takiplerin durdurulmasına” karar verilmiş sonra da “iflasın ertelenmesine” karar verilmişse, icra mahkemesince “borçlu hakkında yapılmış olan takiplerin iptaline” karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nun 78. maddesi gereğince, alacaklı ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde haciz talebinde bulunduğuna göre, bu haczin düşmesinden sonra takibe devam edebilmek için takibin yenilenmesine ve yenileme harcı ödenmesine gerek bulunmadığı, bu nedenle alacaklının haciz talebi içermeyen yenileme talebi icra takip işlemi niteliğinde olmadığından bu talebin zamanaşımını kesmeyeceği-
Borçlunun «alacaklıya ödenmemesi, bloke edilmesi» koşuluyla icra dosyasına yatırdığı para ile, yatırma tarihinde borcundan kurtulmuş olmayacağı—

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.