HMK.m.394 vd. maddelerce verilen tedbir kararlarının esası ve infazına yönelik şikayetlerde tedbir kararını veren mahkemenin görevli olacağı-
"Feragat nedeniyle konkordatonun onanması isteminin reddi" halinde, borçlunun mallarına mahkemece re'sen ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerekeceği– "Davayı geri alma" üzerine İİK.nun 301. maddesini uygulama olanağı bulunmamakta ise de, konkordato hukuku yönünden davanın esastan reddi ile feragat suretiyle reddinin ayrı hukuki sonuçlar doğurduğunu kabul etmenin; iyiniyetli borçlu ile tanınan konkordato hükümlerinin amaç dışı ve alacaklılar aleyhine kullanılmasına neden olacağı-
Tapu kütüğüne şerh edilen hakların hukuki etkisinin yevmiye defterine kayıt ile başlayacağı-
Alacaklının başvurusu üzerine, icra müdürünün İİK.’nun 89 ve bunu izleyen maddeleri uyarınca haciz işlemini yapmak zorunda olduğu, müdürün bu konuda (haczi yapmama konusunda)bir takdir yetkisi bulunmadığı-
İcra hukuk mahkemesi, kira alacağının tahsili için tahliye istekli olarak yapılan icra takibine itiraz edilmesi nedeni ile itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeni ile tahliye istemine ilişkin görevsizlik kararı veremeyeceğinden işin esası incelenerek davalı kiracının icra takibine itirazında kiracılık ilişkisine itiraz etmediği gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından icra takibinin devamını sağlamaya yönelik olarak yapılan icra takip işlemlerinin de zamanaşımını keseceği, TTK'nun 663/2. maddesine göre ise, zamanaşımının kesilmesi ile kesildiği tarihten itibaren yeni bir sürenin işlemeye başlayacağı- Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması halinde takibin şekline göre İİK'nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı yasanın 71/2 ve 33/a-1. maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verileceği-
Taraflar arasındaki tazminat davasında, davalı gecikme tazminatı alacağına mahsuben bono verdiğini savunmuş ise de bahsi geçen bononun gecikme tazminatına karşılık olarak verildiğini diğer delillerle kanıtlayamamış, ancak davalının cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayandığından, bononun gecikme tazminatına karşılık olarak verilip verilmediğinin ispatı yönünde davalının davacıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatarak, sonucuna göre bir hükme varılması gerekeceği-
«Harca tabi davalarda; dava, harcın ödendiği tarihte açılmış sayılacağı»ndan, borçlunun itiraz (şikayet) süresi olan 5 gün geçmeden harcını yatırarak icra mahkemesine başvurmuş olması gerektiği—
Duruşma tefhim edilen «kısa karar» ile daha sonra tebliğ edilen «gerekçeli karar» arasında çelişki bulunması halinde, temyiz süresinin gerekçeli kararın tebliği ile başlayacağı–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.