İlama dayalı olmayan nafakaların kısmen haczedilebilmelerine karşın, ilama dayalı nafakaların hiçbir şekilde haczedilemeyeceği; bu nedenle nafaka alacağının yatırıldığı banka mevduat hesabına konulan haczin kaldırılması gerekeceği-
Taleple bağlılık ilkesi gereği borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- Bononun teminat senedi olduğu gerekçesi ile takibin takibin iptali yönünde hüküm tesis etmesinin isabetsiz olduğu-
Haczin İİK.'nun 106-110. maddeleri uyarınca düştüğüne ilişkin şikayet üzerine icra mahkemesinin vereceği kararların kesin olduğu ve temyiz edilemeyeceği-
Bir alacağın tahsili için konulan haczin, sadece o alacağı ve satış tarihine kadar işleyen faizlerinin karşılanmasına yarayacağı, haciz tarihinden sonra doğan alacakların, o malın satış bedelinden karşılanmayacağı, mahkeme kararında bu ilkeye uymayarak ara dönemde doğan alacaklarında paylaşıma konu edilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Davacı şirkete kayyum atanmış olmasının, daha önce şirket yetkililerince verilmiş olan vekaletnameyi kayyum tarafından azledilmedikçe kendiliğinden geçersiz hale getirmeyeceği-
İhtiyati haciz sırasındaki kefaletin -asıl borçlu hakkındaki takip iptal edilmedikçe- geçerli olup, «ilam niteliğinde» olduğu–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.