Gerek takip konusu çekin keşide ve ibraz tarihleri gerekse borçlu ile davacı arasında borcun dayanağına ilişkin temel borç ilişkisinin bulunmadığını taraflarca dile getirilmesi ve icra hukuk mahkemesi ilamı ile dava konusu icra takibi hakkında zamanaşımı nedeniyle "icranın geri bırakılması"na karar verilmiş olması karşısında, esas dava yönünden dava koşullarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Davacı ile davalı borçlu ve dava dışı kişi arasında takip konusu çekle ilgili temel ilişki bulunmadığı,takip konusu çeklerin ibraz tarihi itibarıyla borcun iptali istenen tasarruftan sonra doğduğu anlaşıldığından davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği- Davacılar ile davalı borçlu arasında takip konusu çeklere ilişkin temel ilişkinin varlığı ileri sürülmediği gibi, takip konusu çeklerin tasarruftan önce verildiği yani vadeli düzenlendiği yönünde de davacılar tarafından ileri sürülmüş bir iddia bulunmadığı-
Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu- Maliğin, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebileceği-
23.07.2008 tarihli sözleşme kapsamında verilmiş teminat senedi olduğundan bahisle takibin iptaline karar verilmişse de, dilekçe ekindeki sözleşmenin tarihinin 23.07.2008 , takibe dayanak bononun keşide tarihinin ise -sözleşme tarihinden farklı olarak- 26.06.2009 olduğu, ayrıca sözleşmede teminat senedi verileceği şeklinde genel bir ifade belirtilmiş olmasına karşın miktarı ve tarihi belli bir senet yazılmadığı gibi senette de neyin teminatı olduğuna ilişkin bir kaydın da olmadığı görüldüğünden, 23.07.2008 tarihli sözleşme kapsamında verilmiş teminat senedinin, takibe konu bono olduğunun kabul edilemeyeceği-
6552 sayılı Yasa ile değişik 5393 sayılı Kanunun 15/son maddesi 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, hacizler bu maddenin yürürlük tarihinden önce konulmuş olsa da belediye tarafından hacizlerin kaldırılması için borca yetecek kadar malları icra müdürlüğüne bildirmesi ve bu mallar üzerine haciz konulmasını talep etmesi durumunda önceki haciz konulan malların üzerindeki haczin kaldırılmasının istenemeyeceği-
Alacaklının dava konusu taşınır mal üzerindeki hacizden davadan önce feragat etmiş olması halinde mahkemece «dava ön şartının yokluğu» nedeniyle istihkak davasının reddine ve davalı alacaklı yararına avukatlık asgari ücret tarifesinin 8. maddesi uyarınca avukatlık ücreti takdir edilmesi gerekeceği–
Ayni borç için borçlusu hakkında takip yapmış olan alacaklının aynı borç için mahkemeden ihtiyati haciz kararı isteyebileceği ve mahkemenin vereceği bu kararın uygulanmasına bir engel bulunmadığı–
İhtiyati tedbir konulmuş eşyalar hakkında açılacak istihkak davasına icra mahkemesinde (tetkik merciinde) değil, genel mahkemelerde bakılacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.