Takip dayanağı çekin ibraz süresinin bitim tarihi 03/02/2012 tarihinden önce olduğundan 6 aylık zamanaşımı süresine tabi olduğu- Hükme esas alınan her iki işlem aralığında da 6 aylık sürelerin son gününün pazar gününe denk geldiği,bu nedenle sürelerin son gününün takip eden ilk iş gününe kadar uzayacağı ve pazartesiye denk gelen ilk iş gününde alacaklı vekilince işlem yapılmış olduğundan zamanaşımının kesildiği, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İİK.nun 50. maddesi göndermesiyle, bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak, TTK'nun 689/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabileceği-
Takip konusu çekte keşide yeri olarak 'H. Bolu'nun yazılmış olması halinde bu belgenin çek niteliğinde sayılmayacağı ve zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunun kabulü gerekeceği-
Bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-
Takipte borçlu sıfatı bulunmayan kişilerin haciz tarihinde taşınmazın maliki oldukları ve tasarrufun iptali davasında taraf konumunda da olmadıkları ve dolayısıyla anılan davada haklarında verilmiş herhangi bir kararın da bulunmadığı anlaşıldığından, tasarrufun iptaline ilişkin ilamın, davada taraf olmayan bu kişiler yönünden sonuç doğurmayacağı, şikayetçilere ait hisse üzerine haciz konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Bono niteliğini taşımayan -"düzenleme yeri" yazılı olmayan- senede dayanarak "kambiyo senetlerine ilişkin iflâs yolu ile" takip yapılamayacağı–
Davacı şirketler hakkında yapılmış ve yapılacak ( İİK.nun 206. maddesi birinci sırasında yazılı alacaklara ilişkin olanlar hariç olmak üzere ) 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna dayalı olanları da kapsar şekilde hangi sebebe dayanırsa dayansın icra takipleri ile ihtiyati haciz, haciz ve tedbir uygulamalarının ve İİK.nun 89/1 madde ihbarnamelerinin tedbiren durdurulmasına karar verildiğinden bahisle, mahkemece, tedbir kararından sonra açılan takibin "iptaline" değil; "durdurulmasına" karar verilmesi gerektiği-
İcra mahkemesince hiçbir ödeme belgesine dayanılmaksızın sadece borçlunun «takip dayanağı çekteki borcun mal vermek suretiyle ödendiği» şeklindeki beyanına itibar edilerek, taraflar arasındaki cari hesap incelenerek «takibin iptaline» karar verilemeyeceği—
İcra müdürünün ihtiyati haczin infazı ile ilgili işlemlerine yönelik şikayetleri inceleme görevinin icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu–
Takip konusu çeklerin “teminat çeki” olduğunun, taraflar arasındaki sözleşme içeriğinden ve alacaklının cevap dilekçesindeki açıklamalardan anlaşılması halinde, mahkemece “takibin iptaline” karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.