Ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük süre geçtikten sonra yapılan imza itirazının «süre yönünden reddi» gerekeceği-
- 12. HD. 28.01.2015 T. 28516/2173
- 12. HD. 12.01.2015 T. 23502/146
- 12. HD. 21.01.2014 T. 35336/1306
- 12. HD. 13.01.2014 T. 34958/149
- 12. HD. 11.06.2013 T. 12901/21804
- 12. HD. 12.02.2013 T. 27160/3816
- 12. HD. 24.12.2012 T. 22684/39633
- 12. HD. 22.11.2012 T. 17516/34416
- 12. HD. 20.09.2012 T. 8855/27214
- 12. HD. 17.09.2012 T. 9403/26662
- 12. HD. 13.09.2012 T. 7701/26210
- 12. HD. 10.09.2012 T. 8172/25755
- 12. HD. 05.07.2012 T. 6667/23698
- 12. HD. 21.06.2012 T. 5570/21767
- 12. HD. 19.06.2012 T. 5569/21349
- 12. HD. 19.06.2012 T. 5583/21348
- 12. HD. 04.06.2012 T. 581/19097
- 12. HD. 22.11.1995 T. 15706/16516
“Takip konusu çekin, takip öncesinde zamanaşımına uğradığı” gerekçesiyle takibin iptaline karar verilen durumlarda, ayrıca alacaklının %40 tazminat ile sorumlu tutulamayacağı-
İİK'nun 50. maddesi yollaması ile kıyasen uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'nun 12. maddesinin karşılığı 6100 sayılı HMK'da bulunmadığından, ihtiyati haciz kararının uygulanmasından sonra bu kararı veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin, sırf o yer mahkemesinde ihtiyati haciz kararı verilmesi nedeniyle yetkili hale gelmeyeceği-
Dava 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığından ve uyuşmazlık da kira ilişkisinden kaynaklandığına göre görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu-
Takip dayanağı bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının, İİK'nun 169/a maddesinde belirtilen belgelerden biri ile ispatlanması gerekeceği - Borçlu, icra mahkemesine başvurusunda işlemiş ve işleyecek faiz oranı ve miktarlarına itiraz ettiğinden, mahkemece, anılan itirazlar hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği -
Aynı bononun, bedeli bölünmek sureti ile tarafları aynı farklı icra takiplerine konu edilerek tahsil edilmeyeceği- İlk takip dosyasında kısmi asıl alacak talep eden alacaklımın bono miktarından geriye kalan alacağından vazgeçmiş ya da tahsil etmiş sayılacağı, artık geriye kalan bono miktarını farklı bir kambiyo takibine konu edemeyeceği- Alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak aynı bononun tahsili için bölünerek ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde davacı borçlu tarafa fazladan avukatlık ücreti ve takip masrafları yükletilmesine neden olunmasının da hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu- Takip dayanağı senet aslının icra kasasında bulunmasının zorunlu olduğundan ilk takip devam ederken aynı senet aslı ibraz edilmeden yeniden ikinci bir takip başlatılmasının da düşünülemeyeceği-
Borçlu gerçek kişilerin şirket ortağı olmaları bir başına tacir olmayı gerektirmediğinden ve talepte bulunulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK 17. maddesi gereğince ancak tacirler veya kamu tüzel kişileri yetki sözleşmesi yapabileceklerinden; bonodaki yetki şartına itibar edilemeyeceği-Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan ve bu alacaklar için 6098 sayılı TBK'nın 89/1. (818 sayılı BK'nın 73/1) hükmü uygulanamayacağından, kambiyo senedi alacaklısı, kendi yerleşim yerinde kambiyo senedine mahsus ihtiyati haciz talebinde bulunamayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.