İhtiyati hacze itirazı inceleyen mahkemenin icra dairesinin yetkisi hakkında karar veremeyeceği, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte yetki itirazının doğrudan icra mahkemesine yapılması gerektiği (İİK. mad. 169)-
Her ne kadar borçlunun, dava konusu itirazın son gününde harç yatırmadığı ve hak düşürücü süreyi geçirdiğinin borçluya bildirildiği şeklinde tutanak düzenlenmiş ve bu duruma göre hüküm oluşturulmuş ise de borçlunun icra mahkemesine sunduğu itiraz dilekçesinin havale tarihinin aynı tarih olduğu ve yine aynı tarihte dilekçesinin kaydedildiği anlaşılmakta olup, kayıt tarihinin dava tarihi olacağının kabulü ile, borçlunun süresinde itirazda bulunmuş olduğu, o halde, mahkemece; açılan davanın süresinde olduğunun kabulü ile işin esasına girerek inceleme yapılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Takibe konu çekte keşideci olarak “Ş.-K.Y. Adi Ortaklığı” ibaresi altında tek bir imzanın atılı olduğu, takip borçlusu K.Y.'nin süresi içerisinde icra mahkemesine verdiği dilekçede, bu imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürdüğü, alacaklının ise bu hususu kabul edip imzanın adi ortaklardan Ş.Y.'a ait olduğunu beyan ettiği anlaşılmış olup, borçlunun temyiz dilekçesine ekli ..... 1. Noterliğince ........ tarih ve ..... yevmiye numaralı Adi Ortaklık Sözleşmesi'nin 6. maddesine göre, adi ortaklığı K.Y. ve Ş.Y.'ın müştereken imzaları ile temsil ve ilzama yetkili kılındığından, adi ortaklardan Ş.Y.'ın atmış olduğu imza ile K.Y.' nin sorumluluğunun söz konusu olamayacağı-
Takip konusu senette birden fazla borçlu bulunması halinde, bunlardan birisinin ikametgahının bulunduğu yerde, (yani; «genel yetkili yerde») tüm borçlular için de takip yapılabileceği (HUMK. 9/II; şimdi HMK. 7), ancak bu hükmün borçlulardan biri için «özel yetkili icra dairesinde» takip yapılması halinde uygulanmayacağı—
HMK’nun 20. maddesi uyarınca, icra mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren mahkemeye başvurularak, “dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi”nin talep edilmesi, aksi takdirde bu mahkemece “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince; dava dilekçesinde yazılı olan ve davacının dava açmasına esas olan doğru takip dosyasının incelenmesinin temini için dosyayı HMK'nın 353-1-6 gereğince ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekirken, dava konusu olmayan takip dosyası incelenmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirdiği-
Tedbir kararından sonra başlatılan icra takibinin "iptaline" karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerektiği-
İhtiyati haciz kararı, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan ve HMK.'nun 389. ve izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir işlem olduğundan bir takip muamelesi sayılamayacağı- İcra takibinin durdurulmasının ihtiyati haczin infazına mani teşkil etmeyeceği- Menfi tespit davasında verilen ihtiyati tedbir kararının, davanın tarafı olmayan takip alacaklısı banka yönünden sonuç doğurmayacağı ve ona karşı hüküm ifade etmeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.