Senet borçlusu tarafından yapılan ödemeler teminat olarak verilen takip dayanağı bonoya ilişkin olarak değil, dayanak bononun teminatını teşkil ettiği protokol kapsamındaki çek borcuna karşılık olarak yapıldığından, takip dayanağı bonoya ilişkin borcun kabul edildiği sonucuna ulaşılamayacağı, mahkemece, teminat iddiası ispat edilmiş olmakla, dayanak senet TTK'nun 776/1-b maddesinde yer alan kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadi unsurunu içermediğinden, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden, İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İmza incelemesi yapılan belge bono olduğu, noter senetlerindeki imzayla bonoda borçlu şirketin temsilcisine atfen atılı bulunan imzanın aynı el ürünü olması senette bulunan imzanın şirket temsilcisine ait olması sonucunu doğurmayacağı, takibe konu bonoda borçlu şirkete atfen atılı bulunan imzaların borçlu şirket temsilcilerine ait olduğu bilirkişi raporları ile ispatlanamadığı-
Mahkeme, yapacağı inceleme sonucunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse, itirazın kabulüne karar vereceği- Bilirkişi raporları arasında var olan çelişkinin giderilmesi için takibe dayanak bono ön yüzünde bulunan keşideci imzalarının borçluya ait olup olmadığı yönünden yeniden farklı bir uzman bilirkişi kurulundan rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinin isabetsiz olduğu-
Tanzim yeri yazılmamış olan bononun kambiyo senedi niteliğinde senet olmayıp, adi senet olduğu ve bu senede genel zamanaşımı süresi olan on yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı-
Ara kararda %15 teminat karşılığında takibin tedbiren durdurulmasına karar verildiği, belirlenen teminatın 05.4.2016 tarihinde yatırılması üzerine, mahkemece icra dairesine takibin geçici olarak durdurulması için müzekkere yazıldığı görüldüğünden, borçlunun borca itirazı esasa ilişkin nedenlerden reddedilmiş olup icra takibi muvakkaten durdurulduğuna göre; alacaklının isteği bulunduğu da gözetilmek suretiyle İİK'nun 169/a-6.maddesindeki açık düzenleme gereğince borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Takip tarihinden sonrasına değişen oranlarda faiz uygulanabilmesi için talep edilen faiz oranının takip tarihi itibariyle ticari veya yasal faiz oranına denk olması gerekeceği; böyle bir durumda alacaklının ticari ya da yasal faiz istediği kabul edileceğinden, faizin anılan faiz türlerine göre değişen oranlarda hesaplanmasının gerekeceği ve borçlu tarafından her zaman ileri sürülebileceği-
Senedin, 'lehtar' hanesine 'hamiline' sözcüğünün yazılmak suretiyle düzenlenmiş olması halinde, bu senedin 'kambiyo senedi' niteliğini taşımayacağı ve 'adi senet' sayılan bu senetteki alacağın, senedin cirosu yolu ile değil 'alacağın temliki' yoluyla devredilebileceği-
Yetkili hamil olan alacaklının lehdar ciranta hakkında takip yapabilmesi için keşideciye ödememe protestosu göndermesinin zorunlu olduğu, keşideciye ödememe protestosu gönderilmediğinden takibin resen iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklının takipten feragat ettiği icra dosyasından anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden de 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca tarafların haklılık durumunun değerlendirilmesi için kararın bozulması gerekeceği-
Ödeme emrinin iptalinden sonra yeniden çıkarılan ödeme emrinin borçluya yeni bir şikayet hakkı vereceğinden, iptal edilen ödeme emrinde yabancı para alacağının harca esas değeri gösterilmesine karşın yeniden çıkarılan ödeme emrinde harca esas değeri yazılmamışsa ödeme emrinin iptali gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.