Takibe konu bononun, vade tarihinden itibaren üç yıllık zamanaşımı süresine tâbi olduğu- Haciz talebi de bir icra takip talebi olduğundan haciz talebinde bulunulması ile zamanaşımının kesileceği-
Takip talebinde alacaklının, adresinin yazılı olmamasına rağmen ekli vekaletnamede alacaklının yerleşim yeri adresinin mevcut olması halinde İİK mad. 58/1'deki koşulun yerine getirildiğinin kabulü gerekeceği- Bu eksikliklerin her zaman tamamlanması mümkün olup, takibin ve ödeme emrinin iptalinin gerekmeyeceği-
Şikayete konu taşınmaz üzerine 26.02.2009 tarihinde haciz konulduğu ve alacaklı tarafından 07.01.2011 tarihinde 300,00 TL satış avansı da yatırılarak mahcuz taşınmazın satışının talep edildiğinin görüldüğü- Öte yandan, süresi içerisinde satış istenmiş ise de; alacaklı yanca 24.06.2011 tarihinde satışın durdurulması istenmiş olup, alacaklının bu talebi satış talebinin geri alınması niteliğinde olduğu- Satış talebini geri alan alacaklı tarafından haciz tarihinden itibaren kalan satış isteme süresinde yeniden satış isteminde bulunulmadığı gibi, aynı taşınmaza alacaklının 25.07.2011 tarihli haciz talebi üzerine 28.07.2011 tarihinde yeniden haciz konulmuş ancak alacaklı tarafından satış talebinde bulunulmamış olduğu- Dolayısıyla, geçerli bir satış isteminin varlığından söz edilemeyeceğinden taşınmaz üzerindeki haczin kalkmış olduğu-
Borçlu tarafından dile getirilip şikâyet konusu yapılmayan bir hususun icra mahkemesince re’sen dikkate alınıp karar verilemeyeceği-
12. HD. 09.11.2010 T. E: 14016, K: 26456-
Haczedilmezlik şikayetinin konusu olan taşınmazlara doğrudan icra dosyasından yazılan haciz talimatı üzerine haciz tatbik edildiği, buna göre haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesi ve borçlunun asıl uğraşısının çiftçilik olup olmadığının araştırılması esas icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi tarafından bizzat yapılması gerektiği-
Borç, ihtirazi kayıtla ödenmiş olduğundan, menkuller üzerindeki haciz kalkmış olsa dahi, dava ödenen bedel üzerinden devam edeceğinden, yargılamaya devam edilerek, deliller toplanıp işin esasına girilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, ortada istihkak iddiasına konu menkul haczi bulunmadığından bahisle, yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Haciz müzekkeresine konu hakkın haczinin, şeklen ya da esasen mümkün olup olmadığı, borçlunun hukukunu ilgilendirmekte olup, 3. kişinin korunmaya değer hukuki yararı olmadığından haciz müzekkeresinin iptali için şikayet yoluna başvuramayacağı-
Kollektif şirketin borçlarından, birinci derecede şirket sorumlu olup şirket hakkında yapılan takip semeresiz kalmadan veya şirket herhangi bir sebeple sona ermeden kollektif şirket ortağı hakkında takip yapılamayacağı, bu durumda; kollektif şirket ortağı hakkında takip yapabilmek için takip şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekeceğinden bu hususa ilişkin başvurunun süresiz şikayete tabi olup işin esasının incelenmesi gerektiği-
Açık bono düzenlenmesinin mümkün olduğu, alacaklının bonoyu tedavüle çıkarırken tanzim tarihini doldurabileceği, borçlunun bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasını bir belge ile kanıtlaması gerektiği- Bonoların, tahrifatsız hali ile tanzim tarihinde keşidecinin ölü olmasının, bononun niteliğine etkili olmayacağı ve bu durumda, kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.