Görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerlik oluşturduğu, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunduğu, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama ve düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürün ve hizmetler için ayıramadığı satın alım süresi içinde, markaların farklı bir marka olduğunun algılayamayacağı, bu açıdan 556 s. KHK'nın 8/1-b maddesinde belirtilen iltibasın bulunduğu gerekçesiyle davacı markalarının 556 sayılı KHK'nın 8/4. maddesine göre davanın açıldığı tarihte tanınmış marka olduğunun ispatlanamadığı, davalı tarafın kötü niyetle marka başvurusu yaptığını gösterir yeterli delil olmadığından belirtilen emtialar yönünden davanın kısmen kabulü, markanın kısmen hükümsüzlüğü,YİDK kararının bu imtialar yönünden iptaline karar verilmesinin isabetli olduğu-
TPMK YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü talebine-
Dava, marka başvurusuna itirazın nispi nedenle reddine dair YİDK kararının iptali ile marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir...
Markaların kendi özel yasası niteliğindeki 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (mülga 556 sayılı Marka KHK) hükümleriyle korunması ve 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 maddesindeki düzenleme karşısında, eski içtihatların sürdürülemeyeceği- Davacının tescilli markasının benzerinin, tescil kapsamındaki ilaç emtiasında kullanılması şeklindeki davalı eyleminin TTK’nın 55/1-a-4.maddesi uyarınca aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğine ilişkin gerekçesi yerinde görülmediği-
Davacının ticaret unvanında ve markalarında yer alan ibare ile davalının ticaret unvanında yer alan ve markasal kullanımına konu ibare arasında karıştırılma ihtimali oluşturacak şekilde benzerlik bulunup bulunmadığı-
11. HD. 27.02.2023 T. E: 2021/6387, K: 1152
Uyuşmazlık konusu ibarenin davalının ilk marka başvurusunu yaptığı 1997 yılından itibaren davanın açıldığı tarihe kadar kullandığı, davalının kullanımına karşı davacının sessiz kaldığı ve hükümsüzlüğü talep edilen marka başvurusunun reddedilmesi nedeniyle tescil edilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
11. HD. 23.10.2018 T. E: 2017/888, K: 6610-
11. HD. 13.04.2016 T. E: 2015/9253, K: 4079-
Tescil işleminin idari nitelikte bir işlem olup Türk Patent Enstitüsü Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının kabulüne bağlı doğal bir sonuç olduğu, bu nedenle tescil isteminin ayrı bir dava olarak değerlendirilemeyeceği, buna göre Y,İDK kararının iptaline karar verilmekle birlikte, tescil isteminin reddedildiğinden bahisle davacının bir kısım yargılama giderinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.