Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği, o halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminata hükmedilmesi gerekeceği - Davacı kadının boşanma davası kabul edildiği ve kendisini vekille temsil ettirdiği için yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği –
Davalının, kendisi tarafından yaptırıldığı sabit olmayan asma katın sökülmesi için gerekli olan süre yönünden kira bedelinden sorumlu tutulmasının doğru olmadığı-
2. HD. 19.06.2018 T. E: 2016/20256, K: 7603-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekeceği-
Kaza anını gösteren CD görüntülerinin incelenmesinde desteğin kaskının takılı olup olmadığı hususunda herhangi bir bilginin bulunmadığı, alınan beyanlardan ve kaza tespit tutanağından desteğin kaskının takılı olduğuna ilişkin herhangi bir tespitin bulunmadığı, davacıların desteğinin ölüm sebebi incelendiğinde kafa travmasına bağlı beyin kanamasından kaynaklı vefat olduğunun anlaşıldığı, davalı vekillerinin vekalet ücretine ilişkin istinaf nedenlerinin reddine, hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile daha yüksek oranda manevi tazminata karar verilmesi gerektiği-
Daha ağır kusurlu bulunmayan ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan davalı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği- Ziynetler konusunda davalı kadının usulüne uygun açılmış davası bulunmadığı halde bu istem hakkında karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, silahla tehdit ettiği ve kadının ailesi ile ilgilenmediği, davalı kadının da erkeğe ve erkeğin annesine aşağılayıcı ve hakaret içeren sözler söylediği nazara alındığında boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu anlaşıldığı- Gerçekleşen kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğundan kadın lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdir edilmesi gerektiği-
Boşanma
Evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı, bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmediğinden, boşanma isteğinin reddi gerekeceği- Boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceği (TMK. mad. 174/2)-
Tarafların karşılıklı olarak birbirlerine şiddet uygulayıp, hakaret ettikleri, güven sarsıcı davranışlar içine girdikleri, boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu oldukları anlaşıldığından, davacı-davalı kocanın da dava açmakta haklı kabul edileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.