MK. 713/II hükmüne dayanan davalarda, tapuda malik görünen kimsenin mirasçısız ölmüş olması halinde, Hazinenin “davalı” gösterilmesi gerektiği-
Keşidecinin mirası, iştirak halinde olup davaya tüm mirasçıların katılım veya muvafakatleri yada terekeye mümessil tayini sağlanmadan devam olunamayacağı-
İntifa hakkı sahiplerinin taşınmazın “paydaşı” sayılmayacağı, bu nedenle ortaklığın giderilmesi davası açıp “taksim” ya da “satış” isteyemeyeceği -
4721 sayılı TMK’nun 28. maddesine göre kişilik, çocuğun sağ olarak tamamı ile doğduğu anda başlar ve ölümü ile sona ereceği, ölü kişiye karşı dava açılamayacağı ve ölü kişi adına iptal ve tescile de karar verilemeyeceği; ancak, davacı kurumun devraldığı bankaya borçlu bulunan kişiye karşı sağlığında icra takibine başlamış, belirli aralıklarla dosyanın takipsiz bırakılması sonucu en son 2009 yılında yenilenmiş ve borçlunun öldüğünün anlaşılması üzerine aldığı yetki belgesi gözetilerek söz konusu eldeki dava açılmış olduğuna göre, b durumda, TMK'nun 28'in uygulama yeri olmayacağı-
Miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu- Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğinde ki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davaların dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan bir tanesinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.)-
Tasarruf nisabı sınırları içerisinde geçerli olmak üzere vasiyetnamenin ıskatına ilişkin bölümün hükümsüzlüğüne karar verilerek davacının saklı payını talep edebileceği ve davaya tenkis davası olarak devam edileceği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı, bu durumda, mahkemece yapılacak işin; TMK.nun 512/3.maddesi gereğince, mirascılıktan çıkarmaya yönelik ölüme bağlı tasarrufun davacı mirasçının saklı payının tasarruf nisabı oranında yerine getirilerek davaya TMK.nun 564. vd. maddelerinde açıklanan tenkis davası olarak devam edilmek suretiyle murisin terekesinde bulunan tüm aktif ve pasifinin belirlenmesinden sonra uzman bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurmak olduğu-
Kadastro tespitine itiraza-
Kayıt malikinin terekesi yöntemine uygun olarak paylı mülkiyete dönüştürülmediği sürece elbirliği mülkiyetine tabi olacağından kök murisin mirasçılarından olan davalının murisinin taraf olduğu satış vaadi sözleşmesinin bu aşamada ifa olanağı olmayıp, bu itibarla mahkemece davacının tescil talebinin reddi ile ikinci kademedeki tazminat isteği değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
Kadastro tespitine itiraz davalarında husumetin tespit maliklerine, tespit maliklerinin ölü olması halinde ise mirasçılarına yöneltilmesinin ve tüm mirasçıların davada yer almasının zorunlu olduğu- Taraf teşkilinin sağlanmasının dava şartı olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilemeyeceği; kamu düzenine ilişkin bu hususun, yargılamanın her safhasında Mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği-
Atanmış mirasçı, murisin mirasçı bırakmadan ölmesi nedeniyle TMK. mad. 501 uyarınca Hazine'nin mirasçı olduğunu gösteren mirasçılık belgesinin iptalini isteyemeyeceğinden, mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu; ancak daha önce alınan Hazine'nin mirasçı olduğunu gösteren mirasçılık belgesinin iptali istemi, terekeden hak istenemeyeceğinin tespitini de kapsadığından davacıya atanmış mirasçı olduğuna ilişkin bir belge verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.