Taraflar arasındaki alacak davası-
İİK. mad. 283/2 uyarınca bedele dönüşen, davada üçüncü kişinin "dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında" bedelle sorumlu tutulması gerektiği- Davacının yargılama sırasında vefat ettiği, davacı vekili tarafından da veraset ilamına göre mirasçıların dosyaya dahil edilmesi talep edilerek vekaletnamelerinin dosyaya ibraz edildiği, mahkemece de bu durumun kabul edildiği anlaşıldığından, mahkemece taraf teşkilini sağlayarak hükme mirasçıların da adının yazılması gerektiği-
Hazine’nin ancak, evlatlık sözleşmesinin iptali halinde, evlat edinenin mirasının kendisine kalacağı durumlarda, evlatlık sözleşmesinin iptali davası açabileceği -
Ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin davada, 7201 sayılı Tebligat Kanunundaki düzenlemeler gözetilerek davalıların MERNİS'e kayıtlı adresleri araştırılarak buradaki adreslerine tebligat yapılması, MERNİS adresleri bulunamadığı takdirde adres araştırması yapılarak adres tespiti yoluna gidilmesi ve tespit edilecek adreslerine tebligat yapılması, tüm bu araştırmalar ile de bir sonuca varılamadığı takdirde davalılara ilanen tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkili sağlanıp işin esası hakkında bir karar vermesi gerekeceği-
Mirasçıların mirasbırakanın borçlarından ve ölümünden sonraki tahliye tarihine kadar geçen süre için kira parasından sorumlu oldukları–
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan birinin veya birkaçının diğer paydaşlara karşı açabileceği ve HMK. mad. 27 uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunlu olduğu- Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği- 
Mahkemece yapılması gereken işin; davacı tarafa kayıt malikinin tüm mirasçılarını davaya dahil etmesi için usulüne uygun kesin süre verilmek, dahil edilmesi halinde yargılamaya devam ederek dava konusu taşınmaz başında uzman bilirkişi ve taraf tanıkları ile keşif yaparak sonuca göre karar vermek olması gerekeceği- Birleşen davada davalı ... ve ... ile, asıl davada davalı ...’ın karar başlığında adının yazılmamasının, mahallinde düzeltilebilir maddi hata olup bozma sebebi olmadığı-
Taraflar ile dinlenen tanıklar da DNA testini doğrulayıcı ve iddiayı kanıtlar mahiyette beyanda bulunduğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği
Dava, ilk derece mahkemesinde görülürken davacının öldüğü; davacı vekilinin veraset ilamı ve veraset ilamındaki mirasçılardan vekaletname almadan, bir dilekçe vererek müvekkilinin öldüğü, davaya davacının eşi adına devam edeceğini bildirdiği, ilk derece mahkemesince davacının veraset ilamı ve vekaletnamesinin getirilmeden yargılamaya devam olunduğu, bu durumda, istinaf mahkemesince HMK’nun 114/1-d,e maddelerinde yazılı dava şartlarının gerçekleşmediği gözetilerek; ilk derece mahkemesi kararı kaldırılıp, davanın yeniden görülmesi için dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekirken, işin esasına yönelik karar verilmesinin doğru olmadığı-
Taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği 25.04.1984 tarihiyle dava tarihi olan 30.01.2006 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 12/3.maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre dolduğundan davacıların kadastro tespitinden önceki miras taksim sözleşmesine dayanmalarının olanaklı olmadığı, kadastro tespitinin kesinleştiği 25.04.1984 tarihinden sonra ise, taşınmaz tapuya tescil edildiğinden MK.nun 676. maddesine göre paylaşma sözleşmesinin geçerliliğinin yazılı şekilde yapılmasına bağlı olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.