Davacının, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesini talep ettiği ancak; tapu kayıtlarından iki adet bina bulunduğu, bağımsız bölümlerin dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu anlaşılmış olup, dava dışı üçüncü kişilere ait olan taşınmazlar hakkında davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından mahkemece adı geçen taşınmaz hakkındaki davanın reddedilmesi gerektiği-
İİK'nun 153. maddesi gereğince ipoteğin terkini koşullarının oluştuğu gözetilerek talebin kabulü ile icra dosyasına yatırılmış olan paranın ödeme talep eden mirasçılara hisseleri oranında ödenmesine, itiraz etmeyen ve ipotek bedelini almayan alacaklılar namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verilmesi gerektiği-
Davacıların galle almaya müstehak vakıf evladı olduklarının tespiti ile karardan sonraki galle fazlasının ödenmesi istemi-
Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise, tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin de muvafakat etmesi gerekeceği-
Taşınmazın aynına ilişkin iptal tescil istemli eldeki davada öncelikle keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerektiği-
Tazminat davası-
Mahkemece bozma ilamına uyularak bilirkişi raporuna itibar edilmişse de; davacılar tarafından itiraz edilen ödeme dekontlarının muris S.’ın kasasından çıktığını ifade ettikleri, kural olarak dekont elinde bulunanın ödeme yapmış olduğu kabul edilmekle dekontların ne suretle S.’ın elinde bulunduğu tespit edildikten sonra bilirkişiden ek rapor alınarak yapılan ödemelerin açıkça belirlenmesi ve kalan kısım var ise BK’nın 97. maddesi gereği davacının ödeyeceği kısım belirlenerek depo kararı verilmesi gerektiği-
Saklı pay sahibi mirasçıların, temliki mirasbırakanın sağlığında öğrenmiş olsalar da, tenkis davası açma süresinin ölüm/ölümü öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı-
Paydaşlar arasındaki el atmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planı olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durularak, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiğinin saptanması, harici veya fiili taksim yoksa, uyuşmazlığın M.K.'nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği- Davalının kayınpederi ve kocasının veraset ilamları veya verasete esas teşkil edecek içerikteki nüfus kayıtları getirtilerek davalının taşınmazda paydaş konumunda olup olmadığınının ya da teban kullanan konumunda bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiği-
TMK. mad. 701 ve 703'te düzenlenen mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı olmayıp mülkiyetin bir bütün olarak ortaklardan tümüne ait olduğu- Bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının (onaylarının) alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği(TMK. mad. 702)- Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve mirasçılar adına payları oranında tescil, mümkün olmadığı takdirde tenkis isteğiyle açılan davada, murisin ölüm tarihi itibarıyle elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, veraset ilamına göre dava dışı mirasçının bulunduğu, davaya katılmayan dava dışı mirasçı A.Ö.'ın davaya olurunun alınması ya da miras şirketine TMK. mad. 640 uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.