Her ne kadar alacaklı 2013 yılı Mart ayı için takip talebinde 400,00 TL alacak talep etmiş ise de yazılı kira sözleşmesinde kararlaştırılan aylık kira bedeli dikkate alındığında alacaklı tarafından Mart ayı kirasına ait bakiye alacağın talep edildiği anlaşıldığı, buna göre, Mahkemece ödenmesi gereken kira bedeli ile kiracı tarafından yapılan ödemeler dikkate alınmak suretiyle, 2013 yılı Mart ayı için taleple bağlı kalınarak 400,00 TL, Nisan ve Mayıs ayları için bakiye 3.666,00 TL olmak üzere toplam 4.066,00 TL asıl alacak ve bu asıl alacağın işlemiş faizi üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın 2.566,00 TL asıl alacak ve 12,38 TL işlemiş faiz üzerinden kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Bilirkişi raporunda, takibe konu aylar itibariyle merkez bankası döviz satış kuruna göre eksik ödeme olduğunun belirlendiği, bu durumda mahkemece sözleşmede kararlaştırılan banka USD satış kuru üzerinden değerlendirme yapılarak takibe konu aylara ilişkin eksik ödeme olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazı satın alanın dava konusu taşınmazdaki kiracılara kira alacağı için müracaat etmesi gerektiği, kiracılardan ecrimisil isteyemeyeceği- Dava konusu taşınmazda davacının taşınmazı iktisap tarihinde davalıların ofislerinin de olduğu belirtildiğinden, davalıların taşınmazı tahliye ve teslim edeceği taahhüdü karşısında davacı şirketin dava konusu taşınmazı satın almasından itibaren davalının bizzat kullanımında olduğu belirtilen yerlerin nereler olduğu, davalıların bu yerlerdeki faaliyetlerine devam edip etmediği belirlenmeden, taraf ve tanık beyanlarında belirtilen dava konusu taşınmaza ilişkin 3091 s. Kanun uyarınca yapılan tahkikat dosyası dosya içerisine alınmadan, dava konusu taşınmazda kiracı olduğu belirtilen firmaya ve diğer kiracılara ilişkin kira sözleşmesini kapsadığı alanlar belirlenmeden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Kira bedelinin tespiti istemi-
25.05.1938 tarihli ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık sürenin dava tarihinden geriye doğru işlemeye başladığı-
Türk Borçlar Kanun'unun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihine kadar olan aylara ilişkin sözleşmede kararlaştırılan artış şartına uygun olarak aylık kira bedelinin tespit edilmesi, bu tarihten sonraki kira bedelinin ise TBK'nun 344. maddesi hükmü esas alınarak üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla hesaplanarak alacak miktarının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
İki haklı ihtar nedeniyle tahliye istemi-
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı, dava, 25/11/2014 tarihinde açılmış olup dava tarihinde yürürlükte olan HMK.nın 4/1-a maddesi gereğince görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu-
ürk Borçlar Kanunu'nun 315. maddesi hükmü uyarınca; temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için, istenen kira parasının veya kapsami Türk Borçlar Kanunu'nun 341. maddesinde belirtilen yan giderin muaccel (istenebilir) olması, kira bedeli veya yan giderin verilen yasal sürede ödenmemiş bulunması ve ihtarnamede verilen süre içerisinde ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesinin gerektiği, davaya konu kira sözleşmesinde kira ödemelerinin yıllık peşin olarak mukavele tarihi itibariyle 5. günü akşamına kadar yıllık peşin yapılacağının kararlaştırıldığı, serbest irade ile sözleşmeye konulması nedeniyle geçerli olup tarafları bağlayan bu hüküm gereğince 2001-2002 dönemine ilişkin kira ödemesinin 06.12.2001, 01.12.2002-01.12.2003 dönemine ilişkin ödemenin ise 06.12.2002 tarihe kadar yapılabileceği, davacı tarafından alacak henüz muaccel olmadan 17.10.2001 ve 11.10.2002 tarihlerinde gönderilen ihtarnamelerin hukuki sonuç doğurmayacağı, kaldı ki 17.10.2001 tarihli ihtarnamenin davalıya tebliğ edilemeyip iade olunduğu, bu durumda tahliyeye ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
Kira parasının tesbitine ilişkin mahkeme kararı ile belirgin hale gelen kira farkı alacağına, ayrıca ihtara gerek kalmaksızın, kira tesbit kararının kesinleştiği tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekeceği hakkkında İçtihadı Birleştirme Kararı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.