Geçerli tahliye taahhüdüne dayanılarak yasal süre içinde icra takibi başladıktan sonra, kiracının aylık kira parasını ödemiş olmasının, kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmeyeceği–
Taraflar arasında 01.01.2010 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi bulunup tacir kiracı-şirket hakkında TBK'nun 346. maddesindeki muacceliyet şartını geçersiz kılan düzenlemenin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı gözetilerek muacceliyet koşulunun geçerli olduğunun kabulü gerekip kiralananın 17.03.2014 tarihinde tahliye edildiğinden geçerli olan muacceliyet şartı dikkate alınarak 01.01.2014 tarihinden kiralananın tahliye edildiği tarihe kadarki kira bedeli ile yoksun kalınan kira bedelinin de tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Alacaklının, depozito olarak aldığı 500 USD nun takip alacağından mahsubunu kabul ederek itirazın kaldırılması talebi için; İcra Tetkik Merciince 500 USD.nın takip tarihi itibariyle Türk Lirası karşılığı hesaplanarak kira parası borcundan düşülerek sonuca gidilmesinin gerekeceği-
Pay ve paydaş çoğunluğu sağlanarak kira sözleşmesi düzenlenmeksizin davalı tarafından kullanılan merdivenaltı şeklinde tanımlanan kısmın ayrık tutulmak suretiyle ecrimisile hükmedilmesinin doğru olmadığı- Davalının, dosyada mevcut belge içeriğine göre taşınmazı tahliye ettiğini ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini belirttiği, ancak, sözü edilen belge davalı ve davacı paydaş ...... arasında düzenlendiğinden, belgeyi imzalayan paydaşın diğer paydaşları da temsilen imzalayıp imzalamadığı, belgenin diğer paydaşlar yönünden bağlayıcı olup olmadığı hususları değerlendirilerek yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekeceği- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 267. maddesi uyarınca bilirkişi sayısının bir veya birden fazla kişiden oluşması gerektiği gözetilmeden iki kişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İcra takibindeki yasal otuz günlük ödeme süresi dolmadan icra mahkemesinde sevhen açılan davadan feragat eden davacının  bu feragatinin hakkın özüne ilişkin olmadığı ve sonradan dava açılmasına engel oluşturmadığı-
Davacının halen annesi ile birlikte oturduğu ancak artık annesinden bağımsız ayrı bir evde yaşamak istemesinin tek başına konut ihtiyacının varlığını kabule yeterli olduğu, bağımsız bölümün uzunca bir süre davacının mülkiyetinde olmasına rağmen davacının bu güne kadar kiralananda oturmayı tercih etmemesinin, bundan sonra da oturma niyetinin bulunmadığı anlamına gelmeyeceği, bu bakımdan mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerektiği-
Borçlar Kanunu'nun 106. maddesi hükümlerine göre tazmini gereken zararlar arasında bulunan kira kaybı, kiralananın eski hale getirilmesi için gereken süre ile bu sürenin geçmesinden sonra aynı koşullarla yeniden kiraya verilmesi için tespit edilecek süre ile sınırlı iken zarar kapsamına girmeyen kira sözleşmesi kurulmadan önceki tarihe ilişkin kira kaybının ve sözleşmede kararlaştırılmadığı halde yakıt, bekçi ve kapıcı ücretinin de zarar kapsamına dahil edilmesinin doğru olmadığı-
Kural olarak aracın trafik tescilinde adına kayıtlı olduğu kişi yani araç sahibi aracı kendi hesabına ve kendisine ait olmak üzere kullanıyor üzerinde çıkar sağlıyorsa aynı zamanda işleten olup, hem şekli hem de maddi anlamda işleten sıfatını alacağı, noterlerin düzenleme yoluyla yaptığı satış ve devir işleminin arkasından yapılacak tescilin mülkiyete karine oluşturması bakımından önem taşıyacağı, kuşku olan durumlarda aracın malikine işleten gözüyle bakılması ve buna ağırlık verilmesi gerekeceği, eğer araç bir teşebbüsün ünvanı ya da işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi durumunda teşebbüs sahibinin de sorumluluğa katlanacağı, burada teşebbüs sahibinin sorumluluğu işletenin sorumluluğu anlamında olmayıp, zarar görene karşı birlikte sorumluluğun söz konusu olacağı, aracın kayden maliki başkası görülse bile üçüncü bir kişi tarafından aracın kendi nam ve hesabına işletildiğinin, araç üzerinde fiili tasarrufta bulunulduğunun ilgilisince ispatı halinde
Davanın, araç hasar tazmini istemine ilişkin olduğu- Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz eden borçlunun itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmesi gerektiği- Davalı tarafından ibraz edilen düşük kira bedelli ikinci kira sözleşmesinde ilk sözleşmenin feshedildiği ya da sona erdirildiği yönünde bir şerh bulunmadığı, ilk sözleşmenin yapılmasından sonra aylık kira parasının (21.500,00 TL den 4.166,66 TL ye) indirilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalının dayandığı kira sözleşmesinin kira bedelini belirlemenin dışında başka bir nedenle düzenlendiği anlaşıldığından tarafların iradesini yansıtan takibe dayanak ilk kira sözleşmesinin dikkate alınması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.