Tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğünün, kiracıya ait olduğu, kiracının, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamaması halinde, kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunması gerektiği-
Ecrimisil hesabı yapılırken, taşınmazın kiralandığında yaklaşık 12 yılda kendini amorti edebildiği bilindiğinden, taşınmazın yıllık kira bedeli hesaplanırken taşınmazın değeri 12'ye bölünmüş ve yıllar itibari ile taşınmazın getirebileceği ecrimisil bedeli yeniden değerleme oranına göre güncellenerek hesaplanmışsa da, bilirkişi tarafından bu tür bir hesaplama yönteminin yerleşmiş içtihatlara aykırı olduğu-
Açılmış olan istihkak davasında dava konusu yerin vergi levhasıyla birlikte üçüncü kişiye kiralandığına dair ibraz edilen adi yazılı kira sözleşmesi hakkında alacaklının şikâyeti üzerine açıldığı anlaşılan sahtelik davasının sonucunun, açılan istihkak davasında bekletici mesele yapılması gerekeceği-
Kira sözleşmesinden kaynaklanan kiralanana yapılan faydalı ve zaruri masrafların tahsili istemine ilişkin dava 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra 25/05/2012 tarihinde açıldığına ve uyuşmazlık da kira ilişkisinden kaynaklandığına göre görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu-
Borçlunun kira ilişkisine açıkça karşı çıkmaması karşısında İİK'nin 269/2. maddesi gereğince sözlü kira ilişkisinin kesinleştiğinin kabulü gerekeceği, öte yandan kira miktarını ve ödeme zamanı ile şeklini kanıtlama yükümlülüğünün davacıya, kira paralarının ödendiğini ispat külfetinin de davalıya ait olduğu, borçlunun takibe vaki itirazının, talep edilen kira miktarına yönelik itiraz niteliğinde olduğu, aylık kira bedelinin miktarını davacı ispat edemez ise, davalının beyan ettiği aylık kira miktarının borcun hesabında esas alınması gerekeceği- Mahkemece, takip konusu alacağın ait olduğu aylar ile miktarlarının davacı vekiline açıklattırılması ve davalı tarafça ibraz edilen ödeme dekontlarından davalı tarafından davadan önce ve dava sırasında ödeme yapıldığı anlaşıldığından, davalı tarafından yapılan bu ödemeler üzerinde de durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Türk Borçlar Kanunu'nun 120. maddesi gereğince, uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği-Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı-Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdi faiz oranının geçerli olduğu, bu durumda icra takibine konu edilen temerrüt faizi konusunda davanın halen derdest olması sebebiyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 120. maddesi çerçevesinde değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi yönünden hükmün bozulması gerektiği-
Haksız işgal iddiasına dayalı ecrimisil istemi-
Kira sözleşmesinde, davalı borçlu olarak husumet yöneltilen şirkete ait kaşe veya herhangi bir şerh bulunmadığından, kiracı olduğunun kabul edilemeyeceği, bu davalı şirket yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kiralananın tahliyesinin ancak malik veya kira sözleşmesinin tarafı olan kiraya veren tarafından istenebileceği- Kira alacağının temliki ile kira sözleşmesinin taraflarının değişmeyeceği, sadece kira alacağını temlik alanın tahliye isteyemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.