Taraflar arasındaki tazminat ve tescil davası-
Davada icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmiş olup, davacılar takip taleplerinde kira tazminatı istemlerini takip tarihi ile sınırlandırdıkları halde, mahkemece dava tarihi olan 14.12.2012 tarihine kadar hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek talebi aşar şekilde hüküm kurulmasının HMK.nın 26. (HUMK. 74) maddesine aykırı olduğu-
Mahkemece alınacak bilirkişi raporu ile hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapıldıktan sonra kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilip alacaktan düşülmesi gerekeceği- Kiracının kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu masrafların yapıldığı tarih itibariyle belirlenecek değerinden yıpranma payı düşülmek suretiyle elde edilecek değeri isteme hakkı olduğu, kural olarak bu gibi zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğunun kabul edildiği-
Taşınmaz satışı nedeninden kaynaklanan kira alacağının ve ayıplı kapı bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, sözleşmede kararlaştırılan tarih ile fiilen teslim tarihi arasındaki süreye ilişkin kira bedeli tespit edilip sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği-
Geç teslimden kaynaklı oluşan kira tazminatı istemi-
Davacı vekilinin verdiği feragat dilekçesinde özetle; dava konusu talepleri bakımından davalı şirketi ile sulh olduklarını, bu kapsamda dava konusu taleplerine ilişkin olarak davadan feragat ettiklerini, bu hususta gereğinin yapılmasını talep ettiği; davalı vekilinin dilekçesinde ise özetle; davacı tarafın davasından feragat ettiğini, feragat nedeniyle vekalet ücreti ile yargılama giderlerine ilişkin bir taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği- Davanın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri "Maddi Tazminat" davası olması, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat etmeye özel yetkisi bulunması, feragatin karşı tarafın yahut mahkemenin muvafakatine bağlı olmaması hususları nazara alınarak davacı vekilinin kayıtsız ve şartsız feragati sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davacının kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuran ve ön inceleme duruşması yapıldıktan sonra sunulan feragat beyanı sebebi ile davanın feragat nedeniyle reddine ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verildiği-
15. HD. 18.01.2021 T. E: 2019/3439, K: 85-
Taraflar arasındaki adi yazılı devre mülk sözleşmelerinin tapu memurluğu önünde resmî senede eklenmediği ve tapu kütüğünün beyanlar hanesine işlenmediği için geçersizdir ve hukuken hiçbir hüküm ve sonuç doğurmayacağı- "Geçersizliğin tüketici aleyhine ileri sürülmesinin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereği mümkün olmadığı kabul edilmişse de, sözleşme tarihinde yürürlükte olmayan 6502 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı- Geçersizliğin hukuki müeyyidesi olan kesin hükümsüzlük hâlinde sözleşmenin baştan itibaren hukuken hiçbir hüküm ifade etmeyeceği, tarafları için sözleşmeye uygun davranma yönünde hak ve borç doğurmayacağı için taraflar birbirini ifaya zorlayamayacağından, sözleşmenin süresinde ifa edilmediğinden ve buna dayalı olarak tazmini gerekir bir zarar bulunduğundan bahsedilemeyeceği- Mahkemenin sözleşmenin her an ifa ile geçerli hâle gelebileceği yönündeki gerekçesinde ve davacıların geç teslim nedeniyle kira kaybı tazminatı yönündeki taleplerinde hukuka uygunluk bulunmadığı-
Trafik kazası sonucu oluşan araç değer kaybı ile kazanç kaybının tahsili istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.