Mirasçılıktan çıkarma sebebinin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi ta­sarrufta belirtilmemişse tasarrufun, mirasçının "saklı payı" dışında yerine getirileceği ancak, miras bırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü "açık bir yanılma" yüzün­den yapmışsa, çıkarmanın geçersiz olacağı (TMK.md.512/3) -Mirasçılıktan çıkartma tasarrufu" miras bırakanın, mirasında "tasarruf edebileceği kısım" kadar, diğer bir de­yişle, mirasçılıktan çıkartılan Eş'in "saklı payı" dışında geçerli olacağı-
Mirasbırakan eşi M.E. Yazıcıoğlu’nun maliki olduğu 260 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 45 nolu bağımsız bölümü davalıya satış suretiyle devrettiğini, temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile mirasbırakan adına tesciline, ıslahla miras payı oranında adına tesciline-
Davacıların miras bırakanın kızları, davalının ise tek oğlu olduğu, taşınmazın temliki sırasında gösterilen bedel ile gerçek değeri arasında açık fark bulunduğu, özellikle tanık anlatımlarına göre, taşınmazın satışının çevrede duyulmadığı, öte yandan bedel ödendiğinin savunulmasına rağmen intifa hakkının miras bırakan üzerinde bırakılarak yalnızca çıplak mülkiyetin devrinin hayatın olağan akışına uygun bir davranış olmayacağı, davalının taşınmazın miras bırakan tarafından satın alınması sırasında bedelini kendisinin ödediği ve keza muristen devralırken davacılara bedel ödediği yönündeki savunmalarının herhangi bir belge ile desteklenmediği, miras bırakanın taşınmazı satması için ihtiyacı veya makul nedeninin bulunduğunun da kanıtlanamadığı gözetildiğinde, anılan temlikin gerçek bir satış olmayıp mal kaçırma amaçlı ve bağış niteliğinde olduğu sonucuna varıldığı-
Murisin ölümünden önceki bir sene içinde yapılan bağışların, herhalde tenkise tabi tutulması gerekeceği–
Mahkemece dinlenilen ve davanın kabulünde menfaati olan taraflar ile kardeş olan tanıkların beyanları ile murisin banka hesabına yatırılan para nazara alındığında miras bırakanın yapmış olduğu temlikle ilgili olarak gerçek amaç ve iradesinin mirasçılardan mal kaçırmak olmadığı ve bu amaçla temlikin gerçekleştirilmediği kabul edilmesinin gerekeceği-
3. HD. 20.10.2016 T. E: 10519, K: 12160-
Dava konusu vasiyetname düzenlenirken tanıklar, “mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını” beyan etmemiş olup; tanıkların TMK.nun 534/2. maddesinde öngörüldüğü şekilde beyanı alınmaksızın işlem yapılmakla vasiyetnamenin bu haliyle kanunun aradığı şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmemiş olduğu-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK mad. 706, TBK mad. 237 ve Tapu Kanunu mad. 26'da öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği- Tapusuz taşınmazlar menkul hükmünde olup taşınmazın teslim edilmesiyle birlikte satış geçerli hale geleceği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteği-
Ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve pay oranında tescil, mümkün olmaz ise tenkis isteği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.