Süresinde bankaya ibraz edilmemiş olan çeke dayalı ilâmsız icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, bu çekin yazılı delil başlangıcı sayılacağı, davacının temel ilişkiye dayanarak alacağının varlığını –her türlü kanıtla– isbat etmesi gerekeceği–
Mahkeme duruşma açmak suretiyle tarafları dinleyerek hükmün tavzih yoluyla düzeltilmesine karar vermiş ise de tavzih yoluyla ancak hükmün infazında tereddüt oluşturacak hataların giderilmesinin söz konusu olabileceği, önceki hükmü değiştirecek şekilde tarafların sorumluluklarını artıran ya da eksilten yeni hüküm kurulamayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde tavzihle sonucun değiştirilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu-
İ. sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
22. HD. 22.10.2018 T. E: 14670, K: 22633-
«Çekin keşide tarihinin, anlaşma hilafına, sonradan yazıldığı» iddiasının; yazılı belge ile isbat edilebileceği–
Vasıflı ikrarda kanıtlama yükümlülüğü, ikrar eden tarafa (davalılara) değil, vakıayı ileri süren tarafa (davacıya) ait olduğundan somut olayda, havaleci durumundaki davacı, değinilen yasal karine karşısında, davalılara yaptığı dava konusu havalelerin, bir borcun ödenmesinden başka bir amaca yönelik bulunduğunu kanıtlama yükümü altındadır; yani havale kavramından hareketle yapılacak değerlendirmeye göre de, somut olayda kanıtlama yükümlülüğünün davacıya ait olacağı-
Kayıt maliki olan davalının, ceza davası sırasında savcılık, mahkeme ve müfettişlere verdiği ifadelerde taşınmazın davacı tarafından gönderilen paralarla alındığını, kendisine ait olmadığını, üzerindeki konutların davacıya ait olduğunu açıkça beyan ettiği anlaşıldığından davalının bu ikrarının bağlayıcı nitelikte olacağı ve açılan tapu iptali ve tescil davasının kabul edilmesi gerekeceği–
Hacizli malın alacağına mahsuben davalı alacaklıya satıldığının anlaşılması halinde, ihalenin kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kesinleşmiş ise dava konusu nakış makinesinin davacıya iadesine, kesinleşmemiş ise davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İnanç sözleşmesinin ancak, yazılı delille kanıtlanabileceği, bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olması gerektiği- Davacının, inanç sözleşmesini açıklandığı şekilde yazılı delil ya da karşı tarafın elinden çıkmış delil başlangıcı niteliğindeki bir belge ile kanıtlayamadığı; ancak, davacı vekilinin dava dilekçesinde yemin deliline dayandığını bildirdiği; bu durumda, mahkemece davacıya, davalıya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılıp bu hakkını kullanıp kullanmayacağı sorularak HMK'nun 225. vd. maddeleri gereğince işlem yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalının mutabakat tarihinden sonra mutabakat belgesinde belirtilen borca karşılık bir ödemesi bulunup bulunmadığının yazılı delillerle ispatlanması gerektiği, mutabakat belgesinin düzenleme tarihinden önceki ödemelerin mutabakat kapsamı içinde kalması nedeniyle sonuca etkili olmadığı gözetilerek deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.