İtirazın iptali davalarının icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olup, mahkemece incelemenin takibe konu faturayla sınırlı olarak ve davacının faturaya konu malların teslimine ilişkin yazılı delilleri varsa değerlendirilerek, neticesine göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetileceği- Bilirkişi raporlarında, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine girilerek, tüm ticari ilişki değerlendirilmek suretiyle rapor düzenlenmiş ve mahkemece de bilirkişilerin hatalı değerlendirmeleri dikkate alınarak hüküm kurulmuş olup takip,faturaya dayalı olduğundan tüm cari hesap ilişkisi takibe konu edilmediğinden taleple bağdaşmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğu-
Davacının, iddiasını usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekeceği-
«Kazandırmanın iadeden (denkleştirmeden) istisna edilmiş olduğu»nun, her türlü delille (tanıkla) isbat edilebileceği-
İ. sözleşmelerinin delille kanıtlanabileceği, bu yazılı delilin tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan ve inanç gösterilen kişi adına taşınmazın tapu da tescil edildiği tarihten önce düzenlenmiş belge olması gerekeceği, açıklanan nitelikte bir yazılı delil bulunmasa da yanlar arasındaki uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber bunun vukuuna delalet edecek karşı taraf elinden çıkmış yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge varsa inanç sözleşmesinin tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanmasının olanaklı olacağı-
İ.lı işleme dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, ilk el durumundaki kişinin davada yer almasının sağlanması gerektiği- İ.lı işleme ilişkin tanık beyanı üzerinde durulması gerekeceği- Davacıların murisi tarafından yapılan temlikin, inançlı işlem olduğunun saptanması durumunda murisin herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığının, borcun ödenip ödenmediğinin saptanarak herhangi bir borcunun olmadığının saptanması halinde, ara malikler davalılar ile son kayıt maliki olan davalının iyiniyetli olup olmadığının, bir başka ifadeyle TMK'nin 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacağının saptanması gerektiği-
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispat edilebileceği, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemeyeceği- Davacının, işyerinde çalıştığı hizmet süresince hiç yıllık izin kullanmadığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu- Davalı şirket zamanaşımı savunması yapmadığı halde diğer davalı Belediyenin zamanaşımı savunmasından yararlandırılmış ise de zamanaşımı def’i, borcu ortadan kaldırmayıp bunu ileri sürene borcu yerine getirmekten kaçınma yetkisi verdiği ve davalılar arasındaki müteselsil borçluluk ilişkisi uyarınca müteselsil borçlulardan birinin ileri sürdüğü zamanaşımı def'inden bunu ileri sürmemiş olanların yararlanmayacağı, davalı asıl işveren Belediyenin zamanaşımı savunmasının diğer davalı alt işveren şirkete sirayet etmesinin mümkün olmadığı bu nedenle davalı Belediyece davaya karşı yapılan zamanaşımı savunmasının sadece kendisi bakımından sonuç doğuracağı- Davalı işverence, davacı işçiye araç tahsis edildiği anlaşılmış olup davacının kıdem tazminatına esas alınacak olan ücretine fesih tarihinde normal günlük "servis hizmeti" karşılığı miktarının dahil edilmesi gerektiği-
Bonodaki ciranta imzasının cirantaya ait olmadığının bilirkişi raporu ile saptanıp, davalı bononun yetkili hamili sayılamayacağı ve hak sahibi olamayacağından davacının menfi tespit davasının kabulüne, davacının icra takibine konu bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verileceği-
Senede karşı ileri sürülen iddiaların yazılı delille ispatlanması gerektiği, bonoların sebebinin talil edilmediği, davacı tarafından yazılı belge ibraz edilmediği belirtilerek ispat edilemeyen davanın mahkemece reddine karar verilmesinin gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.