Uyuşmazlık; davacı tarafından düzenlenen iki adet animasyon hizmeti satış faturasının davalı tarafından ticari defterlerine kaydedilmeden iade edildiği eldeki davada, faturalara konu hizmetin sunulup sunulmadığına veya gereği gibi yerine getirilip getirilmediğine ilişkin ispat yükünün davanın taraflarından hangisine ait olduğu noktasında toplanmaktadır..
Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen hak sahiplerine gelir veya aylık tahsisi yapılmaması ile bağlanan gelir veya aylığın kesilmesine ilişkin Kurum işlemi usul ve yasaya uygun olup gelirin veya aylığın kesilme tarihi ile Kurumun geri alma hakkının kapsamına ilişkin olarak; fiilen birlikte yaşama olgusunun başlama tarihi esas alınarak bu tarih itibariyle gelir veya aylık kesme veya iptal işlemi tesis edilip ilgiliye, anılan tarihten itibaren yapılan ödemeler yasal dayanaktan yoksun ve yersiz kabul edilmesi gerekip ancak uygulanacak madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, fiili birliktelik daha önce başlamış olsa dahi maddenin yürürlük günü öncesine gidilerek; 01.10.2008 tarihi öncesine ilişkin borç tahakkuku söz konusu olmamalı ve bu şekilde belirlenecek yersiz ödeme dönemine ilişkin olarak 5510 sayılı Yasanın 96. maddesine göre uygulama yapılması gerektiği-
Somut olayda davalının savunmasının, vasıflı ikrar (gerekçeli inkar) niteliğinde olduğu ve bu ikrarın bölünemeyeceği, bu durumda, vasıflı ikrarda ispat yükünün ikrar eden davalı tarafta değil, çekin avans olarak verildiğini ileri süren davacı tarafta olduğu, ispat yükü üzerinde olan davacının çeklerin avans olarak verildiği ve bedelsiz kaldığı iddiasını yazılı delillerle kanıtlayamadığı gibi, çeklerde ciranta olan diğer davalıların çeklerin iktisabında kötü niyetli olduklarını da kanıtlayamadığı-
Davacı, 'davalıya mal satıp teslim ettiğini' davalı ise “davacıdan mal almadığını” savunduğundan, ispat külfeti kendisinde olan davacının “davalıya mal satıp teslim ettiğini” yazılı delille kanıtlamak zorunda olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan sevk irsaliyelerinin altındaki imzaların davalı ya da çalışanına ait olduğunun ispatı külfeti de davacı tarafta olduğundan, araştırma ve inceleme yapılması ve davacının taraf ticari defterlerine dayanması karşısında davalı defterleri üzerinde de bilirkişi incelemesi yaptırılarak, gerektiğinde yemin teklif hakkı da hatırlatılarak toplanacak delillerin tümü değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık, davacı gerçek kişi tarafından vekalet ilişkisi uyarınca, davacı tüzel kişi tarafından vekaletsiz işgörme hükümleri uyarınca davalı adına yapılan ödemelerin tahsili istemine ilişkindir...
Paydaşların kendi aralarında taşınmazın kullanılma şekli konu-sunda yaptıkları anlaşmanın her türlü konutla isbat edilebileceği–
Davalıya ait işyerinde çalışan davacı işçinin mutad işyeri, işini fiilen yaptığı Suudi Arabistan ve Dubai olduğundan, davacının imzaladığı yurt dışı iş sözleşmeleri uyarınca ilgili dönemde iş sözleşmesi ile seçilen hukukun uygulanması gerektiği- Taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan, MÖHUK 27/1 kapsamında davacının Suudi Arabistan’da yaptığı çalışmalar yönünden ilgili dönemde Suudi Arabistan hukukunun; Dubai'de yaptığı çalışmalar yönünden ise Dubai hukukunun uygulanması gerektiği-
Somut olayda, hükmüne uyulan önceki bozma kararında açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda ve "inançlı işlem" hukuki nitelendirmesi çerçevesinde inceleme yapılarak, inançlı işlemin belgesi niteliğinde yazılı delil ya da delil başlangıcı bulunup bulunmadığının araştırılması, delil başlangıcı bulunması halinde iddianın her türlü delille kanıtlanması mümkün hale geleceğinden taraf tanıklarının usulünce dinlenmesi, tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davalının, ödeme savunmasında bulunmakla, bu savını yazılı delille ispatlaması gerekeceği- Her ne kadar dosyaya bir tahsilât makbuzu sunmuş ve bir kısım ödemelerin çekle yapıldığını bildirmişsede, tahsilât makbuzunu imzalayan kişinin davacı adına tahsilât yapıp yapamamaya yetkisi olup olmadığının araştırılması gerektiği gibi, çekle ödemenin de kim tarafından, kime yapıldığının bankadan araştırılması gerekeceği, bütün bu araştırmalar yapılmadan, oluşturulan kararın eksik soruşturma nedeni ile bozulması gerekeceği-
İstinaf yoluna başvurulduğunda, istinaf başvuru gerekçe ve sebeplerinin gösterilmesi gerektiği; aksi halde bölge adliye mahkemesinin sadece kamu düzeni bakımından inceleme yapacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.