Davacının okuma yazma ve imza atmayı bilmediğini, imzanın karalama şeklinde kendisine attırıldığını beyan ettiği, davacı asil tarafından vekiline verilen vekaletnamede de davacının imzası olmayıp “parmak basma” şeklinde işaret olduğu, davacının okuma yazma bilip bilmediği konusunda deliller toplanarak karar verilmesinin gerektiği-
7. HD. 12.04.2016 T. E: 2015/6808, K: 7958-
Dava dilekçesinde faiz istenmiş olması kaydıyla, miktar artırmak suretiyle yapılan kısmi ıslahta ayrıca faiz istenmesi gerekmeyeceği, hal böyle olunca, ıslah edilen alacak miktarları yönünden de faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile aksi şekilde karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirdiği-
22. HD. 11.10.2018 T. E: 2017/15268, K: 21843-
Faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali davasında; davalı, yargılamaya katılmayarak davayı inkâr etmiş sayılacağı, icra dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde ödeme def’inde bulunan davalının bunu yazılı delille kanıtlaması gerekeceği, bu durumda mahkemenin, “ispat külfetinin davalıda olduğunu” belirterek “ödemeye ilişkin delilleri sunması konusunda” meşruhatlı davetiye çıkararak, oluşacak duruma göre karar verilmesi gerekeceği-
Bono borçlusunun ilk önce bonodaki borç ikrarının sebebinin kumar veya bahis olduğunu ispat etmesi gerekeceği; bunun ise, HMK'nın 201. maddesi gereği tanıkla ispat edilemeyeceği; ancak, senet ( kesin delil ) ile ispat edilebileceği-
Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı delil olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler kanunda belirtilen miktardan az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamayacağı- HUMK'un 293. maddesinde de öngörülen şahit dinlenebilecek hallerin senet verilen olaylarda uygulanamayacağı- Açığa senet düzenlenmesi mümkün olup bu şekilde düzenlenen senetlerin sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasında bulunan tarafın bu iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerekeceği, kaldı ki, yapılan ödemelerin de senetlerin tanzim tarihinden önceki tarihli olduğunun dosya içeriği ile sabit olduğu, kabul biçimi itibariyle de, davacı tarafından harcı tamamlanan toplam dava değeri dikkate alınmadan karar ve ilam harcına hükmedilmesinin de doğru olmadığı-
Maddi olgunun belirlenmesi yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kesinleşmiş bir ceza hükmü olmadığından, hukuk hakimini bağlamayacağının kabul edilmesi gerektiği - İstirdat davasında takip dosyasında yapılan ödeme hangi para birimi üzerinden yapılmışsa o para birimi üzerinden hüküm altına alınması gerekeceği - Döviz cinsinden olan takiplerde kötü niyet tazminatına hükmedilirken Merkez Bankasının efektif satış kuru karşılığının rakamsal olarak belirlenmesi suretiyle %40'ı oranında tazminata hükmedilmesi ya da doğrudan %40'ı karşılığının rakamsal değerinin belirtilmesi ve istirdadına karar verilen USD cinsinden dövize Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun'un 4/a maddesi uyarınca faize hükmedilmesi gerekeceği -
Davacı şirketin alacağının doğum tarihinin, davalının alacağının doğum tarihinden önce olduğunun tespit edilmiş olmasına göre, davacının davalıya karşı muvazaa iddiasında bulunabileceğinin kabulü gerekeceği-
Bedeli kısmen ödenen bononun tamamına dayanarak bile bile icra takibine geçen davalının kötüniyetli olarak kabulüyle söz konusu ödenen bedel üzerinden İİK'nun 72/5 maddesi uyarınca borçlu yararına tazminata hükmolunması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.