İstinaf başvurunun esastan reddine karar verildiğinde, İlk Derece Mahkemesinin hükmüne müdahale anlamına gelecek herhangi bir ekleme yahut düzeltme yapılmasına imkân bulunmadığı- İlk Derece Mahkemesi hükmü ortadan kaldırılmadan mevcut kararın hüküm fıkrasında düzeltme yapılmasının kanun hükümlerine açıkça aykırı görüldüğünden kararın bu sebeple bozulması gerektiği-
Davalı ödeme savunmasında bulunmuş ve savunmasının kanıtı olarak ödeme belgeleri sunmuştur. Davacı “ödeme belgelerinin çekle ilgili olmadığını, daha önceki işler karşılığı düzenlendiğini” bildirmiştir. Bu durumda kural olarak “ödeme belgelerinin başka bir alacağa yönelik olduğunu” iddia eden davacının iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerekirse de, ödeme belgelerinin bir kısmı çekin keşide tarihinden önceki tarihleri taşımaktadır. Hal böyle olunca “önceki tarihli ödeme belgelerinin dava konusu çeke yönelik olduğu”nun kabulü doğru görülmez. “Bu belgelerin dava konusu çeke yönelik olduğu”nun ispat yükü ise davalı taraftadır. Mahkemece, bu yönler gözetilmeden oluşturulan kararın bozulması gerekeceği-
İ.lı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatı, şekle bağlı olmayan yazılı delil olup; inanç sözleşmesi olarak adlandırılan bu belgenin sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesinin gerekeceği-
Kendisine geri ciro yapılan cirantanın çeki devraldığı cirantaya karşı müracaat hakkına sahip olamayacağı-
İşyerinin yasa kapsamına alınmasından önceki sürelerin tesbitinin, ancak işe giriş bildirgesi değerindeki delillerle kanıtlanması halinde mümkün olacağı-
5510 sayılı Kanunun 56/2. maddesine dayalı olarak Kurumca açılan ve yersiz ödenen aylıkların geri alınmasına ilişkin davalar ile hak sahibi tarafından açılan Kurum işleminin iptali ve aylık bağlanması talebine ilişkin davalarda özellikle, boşanılan eşle kurulan ilişkinin “fiili olarak birlikte yaşama olgusu” kapsamında yer alıp almadığı, ilişkinin niteliği ve başlangıç tarihinin açıkça ortaya konulması gerektiği- Mahkemece, hak sahibi ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerinin, adres değişikliği ve nakilleri tarihleriyle saptanması, muhtarlık ve Nüfus Müdürlüğü gibi özel ve kamu kurumlarındaki bilgi ve belgelerden yararlanılması, ilgililerin elektrik, su, telefon aboneliklerinin hangi adres ve tarihte kimin adına tesis edildiğinin saptanması, seçmen bilgi kayıtlarındaki adresler ile mevcut ise 4857 s. Kanun gereği ücret ödemelerinin yapılabileceği banka kayıtlarının sorgulanması ve böylelikle boşanılan eşle fiili olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Lehtarı bedelsiz bir senedin tahsilini kolaylaştırmak ve şahsi def'ilerin ileri sürülmesini engellemek amacıyla bir senedi yakınlarına veya organik bağı olan şirkete devretmiş ise bu durumda devir alanın (hamilin) bunu bildiği ve buna rağmen senedi kötüniyetle iktisap ettiğine karine sayılacağı-
Davacı tarafından dosyaya sunulan sevk fişlerinin davalı tarafından itiraz edilmemesi nedeniyle malların teslim edildiği kabul edilmişse de, davalı tarafından sevk fişlerinde malların teslim alındığına dair açık bir kabulün bulunmaması ve sevk fişlerinde malların teslim alındığına dair davalı veya çalışanlarına ait herhangi bir imza bulunmaması nedeniyle, tek taraflı olarak düzenlenen sevk fişlerinin malların teslim edildiğini ispata yeterli olmadığı- Davalının ticari ilişkinin devam ettiği döneme ait ticari defter ve belgelerinin meşruhatlı davetiye yolu ile mahkemeye ibrazı istenerek, dosya içerisindeki belgeler, ibraz halinde ticari defter ve kayıtlar bilirkişiye incelettirilerek bilirkişi raporu alınması gerektiği-
Miras bırakan tarafından muvazaa yoluyla, mal kaçırmak üzere senet düzenlenmesi halinde Usulün 293. maddesi uyarınca iddianın tanıkla ispat edilebileceği iddia edilebilirse de, burada Medeni Kanunun ikinci maddesinin birinci fıkrası uyarınca da davacının tanık dinletme isteği kabul olunabileceği, davalının, miras bırakan ile karşılıksız bir akit yaptığı halde onun, karşılıklı akit yapılmış gibi verdiği belgeyi kabul ettiği ve böylece onun mirasçısından mal kaçırmasını sağladığı, böyle bir durumda tertibin hedefi olan kimsenin elinde, bu akdin gerçeğe uygun olmadığını gösteren bur senet veya yazılı delil bulunmasının imkansız olduğu, davacılara karşı tedbir alanların, böyle bir belgenin onların eline geçmemesi için her çareye elbet başvurmuş oldukları, böyle bir durumun gerçekleşmesinde önemli etkenlerden (amillerden) birisinin bulunan alacaklı davalının, davacı tarafın muvazaa iddiasını tanıkla ispat edemeyeceğini ileri sürmesi olduğu, afaki iyi niyet kurallarına aykırı bir davranış olacağı, bu dahi, Medeni Kanunun ikinci maddesi uyarınca, yasa tarafından korunamayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.