Muvazaa nedeniyle geçersiz sözleşmeye dayanılarak bir taşınmazın tapuda temliki yapılmışsa bu tescilin yolsuz bir tescil hükmünde olduğu- Tapuda yapılan temlik ve tesciller illi işlemler olduğundan tapunun dayanağı sözleşme geçersiz ise tapu kaydının da TMK. mad 1025 hükmüne göre iptali gerekeceği- Muvazaalı sözleşmeler yapıldığı andan itibaren taraflar arasında hüküm ve sonuç doğurmayacağından açılan dava sonunda verilen kararın yenilik doğurucu bir hüküm değil, açıklayıcı bir hüküm durumunda olduğu- Muvazaanın varlığını iddia eden tarafın veya bunların ardılı sıfatı ile hareket eden, başka bir anlatımla sözleşmenin yanlarından birine teb'an dava açan kişinin TMK. mad. 6 gereğince bu iddiasını isbat etmek zorunda olduğu- Senede bağlı bir sözleşmeye karşı muvazaa iddiasının HMUK. mad. 288 ve 290. uyarınca ancak yazılı delille kanıtlanabileceği ve sözleşme aynı kanun mad. 293 hükmünde sözü edilen yakın akrabalar arasında yapılmış olsa dahi muvazaanın yazılı delille isbat edilmesi gerekeceği- 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında taraf muvazaası ve takma ad ( namı-müstear) davalarında iddianın ancak yazılı delille kanıtlanabileceğinin kabul edildiği-
Çeki elinde bulunduran davalının, çeke dayanarak 6762 Sayılı TTK'nun 644 (6102 Sayılı TTK m. 732)'üncü maddesi uyarınca keşideciden sebepsiz iktisap hükümlerine göre alacağını talep edebileceği-
Gabin davasında öncelikle edimler arasındaki aşırı oransızlığın üzerinde durulması, objektif unsur ispatlandığı takdirde zarar gördüğünü iddia edenin kişiliği, yaşı, sağlık durumu, toplumdaki yeri, ekonomik gücü psikolojik yapısı gibi maddi, manevi yönlerin yani sübjektif unsurun derinliğine araştırılıp incelenmesi gerektiği- Ön inceleme duruşmasında dayanılan hukuki sebebin belirtilmediği, bu hususun davacıdan sorularak tespit edilmediği davada; taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlığın hile ve gabin hukuksal nedenine dayalı olduğu kabul edilerek, bu yönlerden araştırma ve inceleme yapılması, toplanan ve toplanacak delillerin bir arada değerlendirilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan navlun alacağının tahsili istemine ilişkin olup; davacı tarafça dayanılan menfi tespit dosyasında davalı tanığın gölet inşaatında davalı şirketin görevlisi olarak bulunduğu, malzemeyi davalı şirket için temin ettiği, dolayısıyla da davalı şirkete ait malların davacı şirket tarafından getirilip irsaliye ile kendisine teslim edildiği, tanığın da malzemeyi davalı şirket adına teslim aldığını belirtmiş olduğu, taşınan malzemenin davalıya teslim edildiği ve taşıma işinin davalı adına yapıldığı hususlarında güçlü delil oluştuğu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Ödemenin borcu sona erdiren sebeplerden olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerekeceği-
Davacının "senedin teminat seni olduğu" yolundaki iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerekeceği-
Menfi tespit davasının borç ödeninceye kadar geçecek sürede açılabileceği- Davacının dava dışı A.Ş. ile ortaklık ilişkisini olduğunu inkar ettiği, alacağın miktarı nazara alınarak davacının satım sözleşmesinin tarafı olduğunu davalının yazılı belgeyle ispat etmek zorunda olduğu, yazılı bir belge sunulmadığı gibi dayanılan tartım fişleri ve mezbahane kayıtlarının da yazılı delil başlangıcı mahiyetinde olmadığından tanık dinlenmemesinin yerinde olduğu, ispat yükü üzerinde bulunan davalının alacağın varlığını ispat edemediği-
Dava, ehliyetsizlik ve hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir...
Ödünç verilen paranın iadesine ilişkin itirazın iptali davası- Takibe dayanak yapılan bononun hamiline yazılı olup kambiyo vasfını taşımadığının icra hukuk mahkemesi kararı ile de tespit edildiği (TTK'nın 776 ve 777 md) anlaşıldığından, bu hali ile adi yazılı belge niteliğinde olan belgenin aksinin davalı tarafça aynı nitelikte yazılı bir belge ile ispatı gerektiği-
Mahkemece, davacının dava dışı şirket tarafından davalıya yapılan ödemelerin davacı adına yapılmış ödeme olduğunu yazılı delille ispatı gerektiği başka bir ifade ile ispat külfetinin davacıda olduğu gözetilmeksizin ve bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.