Davacı, olumlu veya olumsuz bir karar verilmeyen faiz talebi hakkında yeni bir dava açma hak ve imkanına sahip bulunduğuna göre; önceki hükmün davalının temyizi üzerine başka nedenlerle bozulmasından sonra verilecek yeni kararda, ayrı bir dava açmaya gerek kalmaksızın önceki kararda unutulan faize de hükmedilmesinin, menfaatler dengesine ve usul ekonomisine uygun olacağı-
Davacılar, murisleri adına düzenlenmiş tapu tahsis belgesi ile murislerine ait olduğunu iddia ettikleri muhtesat bedellerini istediklerine ve muris A.K’ın, 15.06.1989 tarihinde ölmüş olup, geriye mirasçı olarak davacılardan başka M., A., F., A., Z. ve A. K. adlı mirasçıların da bulunduğu ve bu mirasçıların davada yer almadıkları tartışmasız olduğuna göre, olayda, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyete dayalı istemin söz konusu olduğu-
İhale kesinleşmeden İİK’nun 135. maddesine göre taşınmazda oturan kişiye tahliye emri gönderilemeyeceği- İhale yapıldıktan sonra takibin iptal edilmesinin, kesinleşen ihalenin hüküm ve sonuçları üzerinde herhangi bir etkisi olmayacağı-
Arabuluculuk anlaşma belgesinin, arabuluculuk faaliyetinin usulüne uygun olarak yürütülmemesi sebebiyle geçersiz olduğu yönündeki iddiasını ispat edemediği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istekleri-
İcra mahkemesince (tetkik merciince) -6183 sayılı yasa uyarınca kamu alacağından dolayı haczedilen mallar hakkında açılan istihkak davasına bakılarak, «görevsizlik kararı» yerine davanın esası hakkında karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ise, daha sonra icra mahkemesince (tetkik merciince) «tavzih talebi hakkında verilen kararın temyiz üzerine, önce verilen karar Yargıtayca -«görevin, kamu düzeniyle ilgili olduğu» gerekçesiyle- bozulabilir mi?–
Trafik kazasından kaynaklanan bakıcı gideri ve erken malulen emekli olunması nedeniyle kazanç kaybı istemi-
Senede dayalı icra takibinden sonra borçlu bulunmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasında teminatsız takibin durdurulmasına karar verilip verilemeyeceği hususuna ilişkin davada, yargılamanın HMK'da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacının daha önce aynı kaza nedeniyle, aynı taleple davalı sigorta şirketine karşı Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yaptığı, yapılan yargılamada Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın reddine karar verildiği, bu karara karşı itiraz edilmeyerek kararın kesinleştiği tespit edildiğinden davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 30.01.2018 tarihinde işe iade istemiyle açılan davada, Bölge Adliye Mahkemesince 05.11.2019 tarihinde ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine kesin olmak üzere karar verilmesinden sonra davacı vekilinin 20.03.2020 tarihli dilekçesi ile yargılamanın iadesini talep ettiği dikkate alındığında; yargılamanın iadesi isteminin ilk derece mahkemesince mi yoksa Bölge Adliye Mahkemesince mi değerlendirilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.