Davacının hiç haberi olmadan taşınmazının isim benzerliği nedeniyle başka bir kişinin borcu nedeniyle ihale ile satıldığını tahmini olarak, ihale tarihinden iki buçuk yıl sonra öğrendiği anlaşıldığına göre; davacının zararını karşılamak için icra takip hukuku anlamında başvurabileceği bir hukuki yol bulunmadığından ilgili icra memurlarının hem de tapu memurlarının olayda sorumlu olduğunu ileri sürerek tazminat davası açmada hukuka aykırılık bulunmadığı- İcra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davalarının ancak idare aleyhine açılabileceği- Davanın hem icra memurlarının sorumluluğuna hem de tapu sicil memurlarının sorumluğuna dayandığı sabit olduğuna göre; husumetin genel bütçe içinde yer alan kamu tüzel kişilerini temsile yetkili olan Maliye Hazinesine yöneltilmesinde hukuka aykırılığın bulunmadığı- Adalet Bakanlığı ve Maliye Hazinesi'nin davacıya karşı (müteselsil tahsil istemi de bulunmadığından) müştereken olarak sorumlu olduğu-
Üzerinde halen Büyükşehir Belediyesi’ne ait itfaiye binasının bulunan taşınmazın ilçe belediyesine devri gereken yapılar kapsamında olmadığı- Tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin davada, hükümde keşif sonrası alınan fen bilirkişisi raporundaki krokiye atıf yapılmadığı gibi; yıkılacak bölümlerin de belirtilmediği görüldüğünden, hükmün bu hali ile infaza elverişli olmadığı- Yıkım bedelinin infaz aşamasını ilgilendirdiğinden, yıkım bedeline hükmedilmemesi gerektiği-
Uyuşmazlık, davalı sigorta şirketi tarafından karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası (ZMSS) poliçesi ile teminat altına alınan aracın davacı yayaya çarpması sonucu davacının yaralanması nedeniyle uğradığı zarara yönelik maddi tazminat talebine ilişkindir...
Mahkemece, HMK. mad. 297’ uyarınca özellikle bozma kararında yer verilen bozma gerekçesine karşı direnmenin gerekçesinin de (gerekirse yeni bir hüküm oluşturmayacak şekilde yasal sınırlarda genişleterek) açıkça kararda gösterilmesi gerektiği-
20. HD. 18.06.2019 T. E: 2018/2850, K: 4164-
İcra mahkemesince takip konusu senedin icra takibine konulduktan sonra takipsiz bırakılarak zamanaşımına uğraması nedeniyle “icranın geri bırakılmasına” karar verilmesinden sonra bu kararın kesinleşmesi ve bu durumun kendisine tebliğinden sonra alacaklı tarafından –İİK.33 a/II uyarınca- 7 gün içinde genel mahkemelerde (şimdi; asliye hukuk /ticaret mahkemesinde) “alacağın zamanaşımına uğramadığının tespiti için dava açabileceği, bu durumda mahkemece “hukuki yarar yokluğu” nedeniyle açılmış olan davanın reddine karar verilmeyeceği-
Mirasçılıktan çıkarılanın, çıkarma tasarrufunda, çıkarma sebebi hakkında miras bırakanın açık bir hatasının bulunduğu usulen açılan dava sonunda ispat edilmedikçe, ancak saklı payını alacağı, mirasçılıktan çıkarılanın altsoyuna karşı açılan davada, mirasçılıktan çıkarma tasarrufu iptal edilmişse, bu iptalin miras bırakanın eşinden başka çıkarmadan istifade eden diğer mirasçıların hakkını etkilemeyeceği -
Dava; çekişmeli taşınmazın kıyı-kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali-terkin ve kal istemine ilişkindir...
3 adet taşınmazın aynı gün satın alınması ve davalıların aynı alanda mesleki faaliyette bulunmaları nedeniyle davalı 3.kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle İİK'nun 280/1 maddesi gereğince tasarrufların iptale tabi bulunduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.