Vakıf şerhinin yasal bir takyit olduğu, niteliği itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinin bu davalarda uygulanmayacağı, önceki davanın nedeni farklı olduğundan kesin hükümden de söz edilemeyeceği, taviz bedeli ödenmedikçe vakıf şerhinin kaldırılamayacağı, şu duruma göre, geldi kayıtlarında yer alan ve tedavüller sırasında intikal ettirilmeyen şerhin yeniden konulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Sıra cetveline şikayetin, mahkemece verilecek karardan hukuki durumu etkilenebilecek, sırasına itiraz edilen alacaklı ve alacaklılara karşı açılmasının gerekeceği-
İİK'nun 72/3 maddesinin 1. cümlesinin amir hükmü gereğince, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden ve davacıların talebi de, takibin tedbiren durdurulması yönünde olduğundan, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu-
"Feragat nedeniyle konkordatonun onanması isteminin reddi" halinde, borçlunun mallarına mahkemece re'sen ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerekeceği–
“İlamdan doğan alacak haklarım saklı kalmak kaydıyla ve yeniden icra takibi yapma hakkımı saklı tutarak icra takip hakkımdan şimdilik feragat ediyorum” şeklinde beyanda bulunmanın, hakkın özünden feragat anlamına gelmediği, esas haktan feragatın açık bir şekilde yapılması gerekli olduğundan, hakkın özünden değil, sadece takipten feragat edildiği, takipten feragate rağmen, esas hak, hukuki varlığını korumaya devam ettiğinden, alacaklının, alacağının tahsili için dava veya yeniden icra takibi yoluna başvurabileceği-
Davanın, muvazaa nedeni ile sıra cetveline itiraz istemine ilişkin olduğu- Sıra cetveline itiraz davalarında davalının alacağının gerçek bir alacak olduğunu bono dışında delillerle ispat etmek durumunda olduğu- Dosyada bulunun delillerden davalıların borçludan gerçek bir alacakları bulunduğunu ispat edemedikleri, kambiyo senedinin her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğu, davalıların alacağın gerçek alacak olduğunu kesin ve inandırıcı olarak ispatlayamadığı davalı alacağının muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Konusu ve tarafları aynı olan yabancı mahkeme kararının tanındığı ve kararın kesinleştiği bu nedenle kesin hüküm teşkil edeceği-
Haksız şikâyet nedeniyle manevi tazminata ilişkin açılan davada, ceza mahkemesinde görülen davanın kesin hükme bağlanmasının beklenmesi gerektiği-
Davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak Off-Shore Bank Ltd. hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.