Alacaklılar tarafından başlatılan icra takibinin konusunun belirli bir alacağın tahsili olmayıp, taşınmaz teslimine ilişkin olduğu, icra müdürlüğünce yapılacak işin, müdahalenin men’i işlemini ilama uygun bir şekilde infaz etmek olduğu, takip dosyasının incelenmesinde, icra takibine dayanak ilamın 6 numaralı bendinde yazılı olan meblağın tahsili yönünde borçlunun herhangi bir alacak talebinin olmadığı, söz konusu meblağın tahsili ve buna yönelik bir icra müdürlüğü eyleminin de bulunmadığı görülmekle, icra müdürlüğünce bu miktar üzerinden tahsil harcı ve cezaevi harcı tahsil edilmesinin doğru olmadığı-
Somut olayda sanığın ciranta olarak borçlu sıfatıyla hakkında yapılan takip esnasında 20/12/2018 tarihli taahhütnamede takip çıkışına %10 oranında çek tazminatı dahil edilerek vekâlet ücreti, tahsil harcı, işleyen ve işleyecek faiz hesabı yapılmış olduğu anlaşılmakla, kanun hükmünde yer almayan cirantaların çek tazminatından sorumlu olmayacağı gözetilmeden verilen mahkumiyet kararının isabetli olmadığı-
Katma Değer Vergisi Kanunu'nun "Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar" başlıklı 17. maddesi kapsamına giren alacaklı bankanın alacağına karşılık borçluya ait taşınmazı cebri icra yolu ile aldığı takdirde Katma Değer Vergisi'nden müstesna olduğu (KDV. K. mad. 17/r)
Tahsil edilemeyen alacak kısmı yönünden satış öncesi feragat olduğundan, 492 s. K.'nun 23. maddesi ve 1 sayılı tarifenin B-b bölümünde gösterilen oranlarda (%9 yerine %3,6 oranında) feragat harcı alınması gerekeceği-
Hakimin kararından dolayı Hazine aleyhine açılan tazminat istemine ilişkin davada; yeterli delil bulunmaması ve yasada düzenlenen sınırlı-sayılı hukuki sorumluluk nedenlerinden hiç birisi mevcut olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Hâkimin bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile bunların gerçekleştirilmesine yönelik teminatlar hâkimlerin keyfî davranabilecekleri, istedikleri şekilde karar verebilecekleri ve bu kararlardan da sorumlu olmayacakları anlamına gelmeyeceği-
6 aylık itirazın kaldırılması davası açma süresinin itirazın alacaklıya tebliği ile başlayacağı- Borçlunun "itirazın iptali için davası açmak adına arabuluculuk süreci işleten alacaklının itirazdan haberdar olduğunu" ilişkin savunmasına itibar edilmediği-
Bankanın temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilmiş olup 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 3. maddesi hükmü kapsamında Fon bankası niteliği taşıdığından, aynı Kanunun Fon Bankaları lehine getirmiş olduğu tüm istisnalardan yararlanma hakkına sahip olup bankanın kendilerine ödenecek paradan tahsil harcı kesilmesine yönelik icra müdürlüğü kararının iptali istemli şikayetinin kabul etmesi gerektiği-
Sıra cetveline itiraz edilmesi nedeniyle alacaklıya ödenmeyen paranın icra müdürünce banka hesabına yatırılması sonucu elde edilen faiz geliri, tahsilat niteliğinde olmadığından, bu para üzerinden tahsil harcı kesilmesinin yasal dayanağının olmadığı-
İleri sürülen hususlar İİK'nun 133. madde kapsamında yer almadığından icra müdürlüğünce satışın iptali yönünde işlem tesisinin mümkün olmadığı, İİK.nun 135/1. maddesi uyarınca ihalenin kesinleşmesi üzerine icra müdürünün, taşınmazın alıcı adına tercihi için tapu sicil müdürlüğüne yazı yazacağı, buna göre icra müdürünün görevinin yalnızca tapu sicil müdürlüğüne alıcı adına tescil yazısı yazmaktan ibaret olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.