İcra emrine konu edilen ipotek belgesinin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinden icra emrine konu edilemeyeceği ve ipotek limitini aşan tüm ferilerin iptali gerektiği, ipoteğin geçersiz olduğu, faizin ve asıl alacak miktarının fahiş talep edildiğine yönelik şikayette, borçluya icra emri, ipotek senedinde yazılı adresine tebliğe çıkarılmış, bila tebliğ iadesi üzerine, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince aynı adreste tebliğ edilmiş olduğundan, yapılan tebligatın geçerli olduğu, bu durumda borçlunun ipotek limitinin aşıldığı hususu dışındaki istemlerinin süreden reddi gerekeceği-
İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesinin talep tarihinden itibaren 20 gün içerisinde duruşma yapacağı ve taraflar gelmese bile icap eden kararı vereceği-
Hak sahibi eşin, aile konutuyla ilgili iradi tasarruflarının TMK'nun 194. maddesi gereği diğer eşin açık rızasına bağlı olup, cebri ihalenin ise bu hükmün dışında olduğu-
Bozma ilamında itfa itirazının değerlendirilmesi gerektiği belirtildiği halde, mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen, taşınmazın satılarak paraya çevrildiği ve taşınmazın üçüncü kişi adına tescil edildiğinden bahisle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Kredi sözleşmesinin ortaklaşa ve dayanışmalı kefilinin sorumluluğunun, kredi sözleşmesinde saptanan kefalet limiti ve bu limite eklenebilecek olan kendi direniminden doğan faiz ve eklentileriyle sınırlı olduğu–
12. HD. 08.11.2023 T. E: 2010, K: 7277
Takibin iptali nedeniyle menfi tespit davası konusuz kalsa bile mahkemece dava tarihi itibariyle haklılık durumu üzerinde durularak vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin gerekeceği-
Borçlu .............. A.Ş.’ye çıkarılan hesap kat ihtarlarının “tebliğ evrakı adreste şirket yetkilisi dışarıda/iş takibinde olduğundan daimi çalışanı ................(güvenlik) imzasına tebliğ edildi.” şerhi ile 18.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği ancak tebligat mazbatasında Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri ile Tebligat Tüzüğü'nün 18. maddesine uyulmadığından tebliğ işlemi usulsüz olup, borçlu tarafından bu husus en geç icra emri tebliğ tarihi olan 15.08.2019 tarihinde öğrenilmiş olduğundan, icra mahkemesine yapılan 21.08.2019 tarihli şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği, bu durumda, şikayetçi borçluya usulüne uygun tebliğ edilmiş ihtarname bulunmadığından, davalı/alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine geçilmesi ve borçluya İİK'nın 150/ı maddesine göre icra emri gönderilmesinin mümkün olmadığı, alacaklı banka tarafından, kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermeyen limit ipoteğine dayalı olarak borçluya usulüne uygun ihtarname tebliği sağlanmadan, borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağı ve borçluya örnek 6 icra emri gönderilemez ise de, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermemesinin, alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapılmasına engel olmadığı-
Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacak olup rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklının kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edilebileceğinin gözetilmesi gerektiği-
Takibe konu taşınmaz hakkında açılan tasarrufun iptali davasında yer alsa da, icra takibinin tarafı olmadığı görülen şikayetçinin takibin iptalini talep etmekte aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.