Teminat mektubunda belirtilen süre içinde, işin tamamlanmasına ve rizikonun doğmamış bulunmasına rağmen, davalının teminat mektubunu, iade etmemesinin veya muhataba ödeme yapmasının “iyiniyet kuralları” (MK.2) ile bağdaşmayacağı–
Kabulün; davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesi olduğu- Kabulün ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğuracağı- İhalenin feshi istemine ilişkin davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir dava (şikâyet) olmadığı; bu nedenle ihalenin feshi isteminde davayı (şikâyeti) kabulün mümkün olduğu ve kabulün hukuki sonuç doğurması için borçlular tarafından yapılan şikâyette hem alacaklı hem de ihale alıcısının davayı (şikâyeti) kabul etmesi gerektiği-
İİK. 150a maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken İİK. 66 uyarınca süresi içerisinde icra dairesine yapılan itirazın takibi durduracağı—
İİK.'nun 83/c. maddesinin uygulanabilmesi için; ipotekli taşınmazın eklentisi (teferruatı) niteliğindeki taşınır malların ayrıca "ipotek akik tablosunda sayılmış (yazılı)" olmasına gerek bulunmadığı-
Alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, alacağın muaccel olup olmadığı, ne miktarının tahsil edilebilir olduğu faiz miktar ve oranlarının tespiti, Tüketici Kanunu koşullarında yargılama yapılmasını gerektirmekte olup, İİK.nun 68/b ve 150/ı maddelerinin tüketici kredilerinde uygulanma olanağının bulunmadığı-
Tedbir kararı dikkate alındığında, rehinle temin edilmiş alacaklar yönünden rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılıp, başlamış olan takiplere de devam edilmesine engel bir hükmün bulunmadığı, asıl ve birleşen dosya davacıları hakkında ipoteğe dayalı takip yapılmasında herhangi bir isabetsizlik görülmediği, konkordato tasdiki dosyasındaki bilirkişi raporunda davalı banka alacağının adi alacak olarak geçtiğini belirtilmiş ise de, takibe dayanak ipotek resmi senet içerikleri gözetildiğinde, takibe konu alacağın rehinle temin edildiği açık olduğu gibi, bu hususun icra mahkemesince değerlendirilemeyeceği toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu-
Dava konusu taşınmazın, davalı borçlunun ipotek borcu nedeniyle yapılan takip sonucunda dava dışı üçüncü kişiye satılmış olması halinde, mahkemece verilmiş olan tasarrufun iptaline ilişkin ilamın infaz kabiliyetinin kalmamış olacağı ve bu durumda İİK. 283/II kapsamında değerlendirme yapılması gerekeceği–
Davalı ile diğer davalının komşu oldukları, diğer davalı üzerine taşınmaz devir edildikten sonra bu taşınmazda davalının oturmaya devam ettiği, diğer davalının cevap dilekçesinde belirttiği üzere taşınmazı almak için borç almış olduğu evinde ihtiyacı olan davalıyı kiracılık ilişkisi ile oturttuğu iddiasının İİK'nun 280. maddesine göre bir satış olduğunu desteklediği, o halde tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İİK.mad. 191/1 uyarınca iflasın açılması ile borçlunun malvarlığı üzerinde tasarruf yetkisini kaybettiği ve dolayısıyla malvarlığına dahil değerler üzerindeki hukuki işlemlerinin iflas alacaklılarına karşı geçersiz olduğu- Davacının İİK. mad. 254  kapsamında verilen iflas kapatma kararının ilan edildiği, BK.nun 66. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin bu tarih itibarıyla başlaması gerektiği, zamanaşımı süresi dolmadan davanın açılmış olduğu,davacı yanca iflas tasfiyesinin devamı sırasında alacaklı ile yapmış olduğu protokol kapsamında alacaklıya ve vekiline yaptığı ödemelerin İİK. mad. 191 gereği iflas alacaklılarına karşı hükümsüz bulunduğu, müflis borçlunun yasada öngörülen geçersizliğe dayanılarak iade talebinde bulunamayacağı, borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğundan ve bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumayacağından davanın reddi gerektiği-
Borç, ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabileceği, bununla birlikte alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatması durumunda aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağı, davacı banka tarafından borçluya karşı hem kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip hem de ipoteğin paraya çevrilmesi istemli takip başlatıldığı, daha sonra ipoteğin paraya çevrilmesi istemi ile başlatılan takibin iptaline karar verildiği, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip dosya hesabına göre bakiye borç miktarının ............ TL olduğu, yargılamaya konu 07.06.2022 tarihli sıra cetvelinde davacı bankanın alacağının bu miktar üzerinden gösterildiği, davacının devam eden bir ipotek takibinin bulunmadığı, düzenlenen sıra cetvelinde ve Yerel Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.