11. HD. 26.05.2014 T. E: 1196, K: 9719-
Taraflar arasında kur farkı anlaşması bulunmaktadır. Bu durumda satım konusu malların yabancı para cinsinden olan değerleri bulunduktan sonra yapılan Türk lirası ödemelerin ödeme tarihindeki yabancı para cinsinden değeri tespit olunup, buna göre davacının kur farkından doğan alacağının bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra karar vermek gerekeceği-
Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdatı istemine ilişkindir...
Covid-19 salgın hastalığı sebebiyle alınan idari yasak ve tedbirlerin etkin olduğu dönemle sınırlı olmak üzere, davacı kiracının TBK m.138 uyarınca uyarlamaya dayalı olarak kira bedelinin tenzili talepli dava açmakta haklı bulunduğu ve makul, hakkaniyete uygun bir kira bedelinin belirlenmesi gerektiği- "Kira bedelinin davalı tarafından sembolik olarak belirlenmesi, yasal düzenlemeler ile belediye tarafından kiralanan işyerleri bakımından kira bedeli ödemelerinin ertelendiği, boş kalan dükkânlar yönünden kira bedelinin tahsil edilmeyeceği hükmü getirildiğinde somut olay bakımından uyarlama şartlarının oluşmadığı"na ilişkin karşı görüşün kabul edilmediği-
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip talebinde 40.328,77 EURO yabancı para alacağının Türk parası karşılığı harca esas değer olarak gösterildiği ancak ödeme emrinde 40.328,77 EURO yabancı para alacağının Türk parası karşılığının gösterilmediği bu nedenle ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlenmediği olayda; yabancı para alacağı üzerinden ödeme emri düzenlenemeyeceğinden bu husus kamu düzeni ve devletin hükümranlık haklarıyla ilgili olup, takibin her safhasında resen göz önünde tutularak ödeme emrinin iptaline karar verilmesinin gerektiği ve bu husus kamu düzeni ve devletin hükümranlık haklarıyla ilgili olduğundan tarafların bu eksikliği daha önce öğrenmiş olmasının sonuca etkisinin bulunmadığı- Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; alacaklı vekilinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 99 uncu maddesi uyarınca seçimlik hakkını dövizin tahsil tarihindeki Türk Lirası karşılığı olarak talep ettiği, icra harçlarının tahsili için takip talebinde dövizin Türk Lirası karşılığının gösterildiği, bu nedenle ödeme emrinde Türk Lirası karşılığının gösterilmemesinin kamu düzeniyle ilgisinin bulunmadığı, bu nedenle direnme kararının genişletilmiş gerekçeyle onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-
İİK'nun 58/3. maddesinde alacağın veya istenen teminatın Türk Parası ile tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi, İİK'nun 58/4. madde de ise takip yollarından hangisinin seçileceğinin takip talepnamesinde gösterileceği-
Yabancı para alacağına dayalı takiplerde, yabancı paranın takip tarihindeki kuru üzerinden tahsil harcının ve vekalet ücretinin hesaplanması gerekeceği–
Yabancı para alacakları sıra cetveline geçirilirken, iflas tarihindeki döviz satış kurundan Türk Lirasına çevrileceği, iflas idaresinin tek yanlı olarak alacakların hesaplanmasına ilişkin kararının davacıyı bağlamayacağı- Davacının alacağının gerçek sebebe dayanmayan hesap hareketleri ile oluşturulmadığı ve müflis bankanın sigorta prim borçlarından kaynaklandığı anlaşılmış olduğundan, bu borcun gününde doğrudan davacıya ödenmesi ile davacıya verilmek üzere, onun nam ve hesabına mevduat hesabında tutulması arasında fark olmadığı, hükme esas alınan raporda bu tutarın davacının kendi kayıtlarında da görülmediği ve birleşen davada istenen tutarın asıl dava ile istenen tutarın kapsamı içinde kaldığı belirtilmiş, ancak davacı vekili bu konudaki itirazlarını dile getirmiş olduğundan, mahkemece itirazlarının giderilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınmalı prim borçlarının ödenip ödenmediği üzerinde durularak bir karar verilmesi gerektiği-
Yabancı para cinsinden olan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin davada itirazın haksızlığına karar verilmiş olması nedeniyle İİK'nin 67/II uyarınca hükmedilecek icra inkar tazminatının, takip konusu yabancı paranın Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının takip tarihindeki döviz kurlarına göre belirlenecek Türk Lirası karşılığı tespit edilip bu miktar üzerinden hüküm altına alınması gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde yabancı para cinsinden talep edilen asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmiş olmasının usul ve kanuna aykırılık teşkil edeceği-
Ödeme emrinin iptalinden sonra yeniden çıkarılan ödeme emrinin borçluya yeni bir şikayet hakkı vereceğinden, iptal edilen ödeme emrinde yabancı para alacağının harca esas değeri gösterilmesine karşın yeniden çıkarılan ödeme emrinde harca esas değeri yazılmamışsa ödeme emrinin iptali gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.