Her ne kadar İcra Mahkemesi kararlarının maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeseler de; kendi aralarında bağlayıcı oldukları, dolayısıyla İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ilamı ile takipte süresinde satış istendiği hususu kesinleşmiş olup, eldeki uyuşmazlık yönünden de artık anılan kararın bağlayıcı olduğu, daha sonra başka gerekçeyle satışın düşmesinin süresinde satış istendiği olgusunu değiştirmeyeceği-
Birden fazla alacaklı bulunması nedeniyle İİK.nun 140. maddesi gereğince icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılarak alacaklının ihale bedelini yatırması gerekip gerekmediği belirlendikten sonra alacaklı aleyhine fark doğduğu tespit edilir ise alacaklıya ihale bedelini yatırmak üzere süre verilmesi yönünde işlem yapılması gerektiğine karar verilmesi gerekeceği-
Avukatlık Kanununun 164/son hükmünün MK.2’deki “dürüstlük kuralı” çerçevesinde ve hakkın kötüye kullanılmasına izni verilmeyecek biçimde yorumlanıp uygulanması gerekeceği–
İK'nun 133. maddesi gereğince işlem yapılmış olmasının, aynı Kanun'un 134. maddesine göre yargılama yapılmasını engellemeyeceği-
“Pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak etmiş olan kişiler” in ihalenin feshini istemeleri mümkün olduğunda, satışa konu araca ilişkin ihalenin feshinin, ihaleye katılıp pey sürmüş olan kişi tarafından istenebileceği– İki ihale bedeli arasındaki farktan sorumlu olan ihale bedelini yatırmamış olan önceki alıcının da İİK. 134 uyarınca ihalenin feshini isteyebileceği-
Her ne kadar, satış memuru, İİK'nun 133. maddesine göre satışın düşürülmesine ilişkin verdiği karardan kendisi dönemezse de, sonradan verilen kararın yerinde ve mahkemenin denetiminden de geçmiş olduğu dikkate alındığında, salt bu nedenle memur kararının iptaline karar verilemeyeceği-
Bedeli paylaşıma konu forklift üzerine şikâyet olunan tarafından haciz uygulandığı, üçüncü şahıs tarafından istihkak iddiasında bulunulmuş ise de bu iddianın mahkeme tarafından reddedilerek haczin devamına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, üçüncü kişi daha sonra ticaret odasına başvurarak forklift’in adına kaydını yaptırmış ise de bu kaydın kesinleşmiş mahkeme kararı karşısında hüküm ifade etmeyeceği, bu durumda bedeli paylaşıma konu forklift’in şikâyetçinin borçlusuna ait olmaması nedeni ile şikâyette hukuki yararının bulunmadığı-
Şikayete konu haczin incelenmesinde; dava konusu taşınmaza alacaklının talebi üzerine icra müdürlüğünce aynı gün haciz talebinin kabul edilmesiyle haciz konulduğu, haczin konulduğu tarih (02.03.2016 tarihi) itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, ancak bu hacze ilişkin olarak alacaklı vekilinin 03.03.2017 tarihinde satış talep ettiği (satış avansının aynı gün yatırıldığı) buna göre 03.03.2017 tarihi itibariyle 1 yıllık sürede satış talep etmediğinin açık olduğu, böylece İİK'nun 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki işbu haczin şikayet tarihi olan 21.04.2017 tarihinden önce düştüğü; bu durumda, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararının bulunmadığı-
12. HD. 28.10.2014 T. E: 22853, K: 25292-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.