12. HD. 28.10.2014 T. E: 22853, K: 25292-
Her alacaklı mensup olduğu derece adına satış talebinde bulunabileceğinden (İİK. 107), ayni dereceye dahil alacaklılardan birinin satış istemesi halinde, haczin o derece için düşmeyip geçerliliğini devam ettireceği ve diğer alacaklıların ayrıca satış istemesine gerek kalmayacağı—
İİK. 133 gereğince işlem yapılmış olmasının İİK. 134'e göre yargılama yapılmasını engellemeyeceği-
İhale tarihi olan 28.08.2020 tarihi itibariyle İİK'nın 128/a-2. maddesinde öngörülen 2 yıllık süre geçmiş olup, geçerli bir kıymet takdirinin varlığından söz edilemeyeceğinden, dava konusu ihalenin bu nedenle feshine karar verilmesi gerektiği- İhalenin feshi istemi, şikayet niteliğinde olup, Medeni Usul Hukukunun davaya ilişkin kurallarının burada uygulanmayacağı- Somut olayda, takip borçlusu davacı hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığından, icra takibinin niteliği gereği, davacı tarafından ihalenin feshi istemi ile açılan davada, takip alacaklısı ve ihale alıcısının davalı taraf olarak yer alması gerektiği ancak diğer takip borçluları ile ipotek alacaklısı bankanın davalı olarak eklenmesinin doğru olmadığı-
Somut olayda, icra müdürlüğünce şikayetin konusu olan taşınmazla ilgili 06.09.2018 tarihinde "satış kararı" alındığı, satış ilanının 12.09.2018 tarihinde gazete ile ilan edildiği ve ayrıca borçluya 17.09.2018 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, bundan sonra ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/940 Esas sayılı verilen "icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasına" ilişkin tedbir kararının, 16.10.2018 tarihinde icra müdürlüğüne gönderildiği görülmüş olup, mahkemece 22.10.2018 tarihinde "şikayetin reddine" karar verilmesi üzerine satış işlemlerine kaldığı yerden devam edilerek 08.11.2018 tarihli ihalede taşınmazın satışı yapılmış ise de; yeniden satış günü belirlenmeden yapılan ihalede, "takibin durdurulması kararı" talep ve tâlibi etkilediğinden, ihalenin feshi sebebini oluşturduğu, bu hususun ayrıca ispatına gerek bulunmadığı, o halde, İlk Derece Mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle "şikayetin kabulü ile ihalenin feshine" karar verilmesi gerekeceği-
Kural olarak; sözleşmeden doğan alacak zamanaşımının, alacağın muaccel olduğu anda işlemeye başlayacağı- Muacceliyet kavramı, alacaklı tarafından (alacağın) talep ve dava edilebilir hâle gelmiş olma anlamını taşıdığından, öncelikle doğmuş bir alacağın varlığı gerektiği- Bu anlamda, kural olarak, ifa anının gelmesine borcun muaccel olması denilebileceği- Alacaklının ancak bundan sonra alacağını dava edebileceği ve alacak için zamanaşımı süresinin de bu andan itibaren işlemeye başlayacağı- Bir iş görme sözleşmesi olan avukatlık sözleşmesinde de ücretin, aksine bir anlaşma olmadığı takdirde, işin tamamlanması (hukuki yardımın konusu bir dava ise, davanın kesin hükme bağlanması, bir icra takibi ise takibin sonuçlanması veya aciz vesikasına bağlanması suretiyle) ile muaccel olacağı- Bununla birlikte avukatın üzerine aldığı iş sonuçlanmadan haksız azil, haklı istifa, vekilin ölümü veya ehliyetini kaybetmesi sebebiyle sözleşme sona ererse, muacceliyet sona erme ile birlikte gerçekleşeceği- Eldeki uyuşmazlığa konu dava ve işlerin kesinleşme ve sair suretle tamamlandığı, davacı avukat tarafından en son yapılan işlemin 02.02.2006 tarihinde icra dairesince satışın düşürülmesine ve satış defterinin kapatılmasına karar verilmekle sona erdiği, dolayısıyla bu tarih itibariyle vekâlet ücreti alacağının muaccel hâle gelip zamanaşımı süresinin işlemeye başladığı açık olup dava tarihi olan 15.06.2011 tarihine kadar BK’nın 126. maddesindeki beş yıllık süre dolmuş ve tüm alacak iddialarının zamanaşımına uğramış olduğu- Avukatın üzerine aldığı işler sonuçlandıktan sonra gerçekleşen azlin zaten muaccel hâle gelmiş bu işler yönünden zamanaşımının hesabında etkisi bulunmadığı-
Mahkemece, temyizi kabil olmayan kararın temyiz yolu açık olarak verilmiş olmasının sonucu değiştirmeyeceği ve temyiz edilmiş olmasının satışı durdurmayacağı-
Şikayete konu "satışın düşürülmesine" dair karara ilişkin icra memur işleminin yapan icra müdürlüğünün bağlı olduğu yer icra hukuk mahkemesinin görevli mahkeme olduğu-
Kendisine satış ilanı tebliğ edilmemiş ilgililerin, ihale tarihinden itibaren bir yıl içinde olmak koşulu ile satışı öğrendikleri tarihten itibaren yedi gün içinde, ihalenin feshini isteyebileceği—
Mahkemece, istemin reddine dair verilen kararın hüküm kısmının, HMK. mad. 297 kapsamında yasal gerekçeyi içermediği anlaşıldığından, kararın bozulması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.