Kira ilişkisine Borçlar Kanununun hasılat kirasına dair hükümlerinin uygulanabilmesi için, kiralananın demirbaşları ve işletme ruhsatı ile birlikte kiralanmış olması ve işletme hakkının devredilmiş bulunması gerektiği- Kira sözleşmesinde kiralananın işletme ruhsatıyla birlikte kiralandığına dair bir hüküm bulunmadığından, mahkemece kiralananın işletme ruhsatı ile birlikte kiralanarak işletme hakkının devredilip devredilmediği üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
İcra mahkemesince; alacaklı-kiralayan tarafından ödeme emrine itiraz etmiş olan borçlu-kiracı hakkında “itirazının kaldırılması” istenmeden, tahliyeye karar verilemeyeceği-
Mecurun kullanım amacına uygun olarak tahsis edilmediğinin gerekçesi asıl sözleşmenin feshi nedeni olarak gösterilebileceği, bu sebebe dayalı feshin ancak sözleşme imzalandıktan sonra öne sürülebileceği-
Davadaki uyuşmazlık da, ürün kirasının bir türü olan rödovans alacağının tahsiline yönelik olup, dava 6100 Sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra asliye hukuk mahkemesinde açıldığından, bu durumda mahkemenin dava dilekçesini görev yönünden ret ederek görevsizlik kararı ile dosyayı görevli sulh hukuk mahkemesine göndermesi gerekeceği-
Borçlunun, aidat alacağına dayalı olarak adi kiraya ve hasılat kiralarına ait yolla takip yapılamayacağına yönelik iddiasının şikayet niteliğinde olduğu- Maddi hataya dayalı bozma kararına uyulmasının, taraflar yönünden usuli kazanılmış hak doğurmayacağı-
Hasılat kirası sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemi-
Hukukumuzda rödovans sözleşmelerine ilişkin özel bir düzenlemenin bulunmadığı, bu sözleşmelerin yerleşik Yargıtay uygulamalarında BK’nun hasılat kiralarına ilişkin 270 ve devam eden ilgili maddeleri hükümleri çerçevesinde değerlendirileceği, taraflar arasındaki sözleşmenin maden siciline tescili zorunluluğu bulunmayıp, tescilin ancak madendeki devlet hakkının takibi açısından hüküm ifade edeceği, o halde mahkemece herhangi bir şekil şartına tabi olmayan rödovans sözleşmesine dayalı davacı taleplerinin değerlendirilmesi gerekeceği-
Dava dışı şirket ile yapılan bayilik sözleşmesi ve tesis edilen petrol istasyonunun mülkiyetinin ilerde davacıya bırakılacağı, ayrıca bir bedel karşılığı kiralandığı açık olup, anılan 3996 sayılı Kanunun taraflar arasında kiracılık ilişkisinin kurulmasından sonra yürürlüğe girdiği de dikkate alınarak, taraflar arasında ki hukuki ilişkinin Borçlar Kanununun 270 ve devamı maddelerinde düzenlenen hasılat kira sözleşmesi niteliğinde olduğu-
Fesih nedeniyle cezai şart istenebilmesi için; feshin, haklı ve hukuka uygun olması zorunlu olduğu- Temerrüt nedeniyle tahliye davası açma koşullarının bulunması durumunda bile, mahkeme kararı ile tahliye ilamı alınmadığı sürece akdin sona erdiğinden söz edilemeyeceği-
Taşınmazda karşılaşılan kişi kiracının kiracısı ise, kiracı “kira sözleşmesinde kiralananı başkasına devredebileceği konusunda kendisine tanınmış yetkiye dayanarak kiralananı başka bir kişiye kiralamışsa, kiracının kiracısının üçüncü kişi sayılmayacağı, bu durumda icra müdürünün İİK'nun 276/2. maddesine göre tahliyeyi erteleyerek dosyayı icra mahkemesine sunması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.