Davacının davalı işyerinde işletme müdürü olarak çalıştığı iddia edilmesine rağmen dosyada buna ilişkin somut veri bulunmadığı, davacının işetme de müdür olarak çalışıp çalışmadığı öncelikle belirlenmeli, müdürlüğünün tescil edilerek Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilip edilmediği tespit edilmesi gerektiği- Davacı ile davalı arasındaki SGK ilişkileri araştırılmalı, davacının iddia ettiği dönemde başka kuruma bağlı çalışması olup olmadığı da açık ve tereddüte yer vermeyecek şekilde ortaya konulması gerekeceği, gelen cevabi yazılarla birlikte tüm deliller yeniden bir değerlendirilmeye tabi tutularak, davacı ile davalı arasında 4857 Sayılı İş Kanunu kapsamında bir işçi- işveren ilişkisi olup olmadığı tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
Üyenin ihracına ilişkin kararın iptal edildiği sabit fiyatlı ortak statüsünde olduğu genel kurul tutanağından anlaşılan üyeye verilebilecek bir konut bulunmadığı bu durumda normal ortaklar kadar ödeme yaptığı kabul edilen üyeye dava tarihindeki konut rayiçinden tazminata hak kazanacağı-
Sorumlu olanlardan biri hakkında dava açıldıktan sonra diğer bir sorumlunun harcı yatırılmayan dilekçe ile dâhili dava edilmesi ve hakkında hüküm tesis edilmesi olanağının bulunmadığı-
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davası-
Taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu, somut olayda her ne kadar haciz tarihinden önce taşınmazın şikayetçi adına tesciline karar verilmiş ise de, şikayetçinin mülkiyet hakkı tapu kütüğüne tescil edilmemiş olduğundan, icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını talep edemeyeceği-
Haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istemi-
Haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemi-
Kooperatif ana sözleşmesinde pay devri ve satışı yasaklanmadığından, elbirliği halinde malik olan şahsın mirasçılarının ortaklığın giderilmesi konusunda dava açabilecekleri-
Ek tasfiye işlemleri için bir tane dava açılabileceği gibi birden fazla dava veya uyuşmazlık bulunması mümkün olduğundan, açılan veya açılacak bir dava ile sınırlı olarak ihya kararı verilmesinin, tasfiye kurumunun ruhuna uygun olmadığı- Her hukuki uyuşmazlık için ihya kararı almak usul ekonomisine aykırı olduğu gibi ihya kararı verilmiş bir kooperatif için yeniden ihya kararı almakta hukuki yarar da  olmadığından, "açılan dava ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilmesinin" hatalı olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.