Kooperatif ile ortağı arasındaki uyuşmazlıklarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olarak öngörüldüğü-
Mahkemece taşınmazların 1/2 hisse oranında davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, Taşınmaz satışının, resmi şekilde yapılması gerektiği- Adi yazılı şekilde yapılan sözleşme ile taşınmaz mülkiyetinin devrinin mümkün olmadığı bu durumda ancak, taşınmazın davacı adına tesciline değil, ortaklık payı oranında bedellerinin tahsiline karar verilebileceği, davacının adına tescilini, olmadığı takdirde rayiç bedellerinin tahsilini istediği taşınmazlar, adi ortaklığa dahil ve bu ortaklığın konusunu teşkil eden taşınmazlar olduğu için, tasfiyeye tabi tutulması ve belirtilen ilkeler gereği yapılan tasfiye neticesinde var ise diğer alacak ve borçlar ile birlikte ortaklığın tarafları arasında paylaştırılması gerekeceği-
Harici satışın, taşınmazın tapulu olması nedeniyle TMK'nun 706, BK'nun 213 (TBK. m. 237), TK'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddesi gereğince geçersiz olması gerekeceği-
Taşkın yapı sahibinin taşkın yapıyı yaptığı sırada taşınmazın kendine ait olduğu veya ileride tarafına devredileceği düşüncesiyle bina yapması gerekeceği ve yapılan bu binanın da imar planına aykırı biçimde bulunmamasının gerekeceği-
Her iki içtihadı birleştirme kararının kapsamında da görüldüğü üzere geçersiz sözleşmeye dayalı bedelin istenmesinin mümkün olduğu, davacının, harici satış senedine dayalı olarak iptal ve tescili sağlamadığını ve artık ümidinin kesildiğini, açtığı bu davayla öğrenmiş bulunduğu, içtihadı birleştirmede sözü edilen ferağdan dönme ve imtina tarihinin, saptanan bu durum karşısında harici satış senedinin düzenlendiği 10.01.1996 tarihi olmayıp davanın açıldığı 04.05.2011 tarihi olduğunun kabulünün gerekeceği, şu durum karşısında Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde açıklanan on yıllık zamanaşımı süresinin somut olayda dolmadığı-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı gecikme tazminatının tahsili istemi-
HMK'nun 353/1-a maddesinin 1-6 bentleri arasında sayılan usule ilişkin hukuka aykırılıklar tespit edildiğinde, ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine kesin olarak karar verilecektir. HMK'nun 353/1-a maddesinde belirtilen durumlarda istinaf mahkemesi kararı esas yönünden inceleyemez. HMK.nun 353/1-a maddesinde altı bent hâlinde sayılan hâllerde istinaf mahkemesinin esası incelemeden verdiği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve dosyanın ilgili ilk derece mahkemesine gönderilmesi kararları kesin olduğundan temyiz edilemez. 7251 sayılı Kanun ile HMK.nun 362 nci maddesine eklenen (g) bendine göre “353 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında verilen kararlar” hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağı açıkça hüküm altına alınmış olup madde gerekçesinde de; 353 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına giren durumlarda bölge adliye mahkemesinin duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği, fıkraya eklenen yeni (g) bendiyle, 353 üncü madde hükmü ile uyum sağlanarak Kanunun bütünlüğünün korunması amaçlandığı ifade edilerek 353 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında verilen kararların kesin nitelikte olduğu vurgulanmıştır.
Mahkemece, "ağır ceza mahkemesinin kararı kesinleştiğinde duruşma günü belirlenerek taraflara tebliğine" ilişkin ara karar kurulmuş olmasına rağmen, davalı vekilinin talebi üzerine davacıya duruşma gününü bildirir tebligat yapılmaksızın ve yokluğunda duruşma yapılarak dosyanın işlemden kaldırılması ve bu kararın da davacı tarafa tebliğ edilmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, davalının harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.