Asli müdahale davası ile asıl yargılamanın birlikte yürütülüp karara bağlanacağı- Usul hükümleri derhal uygulanacağı- Yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca edimlerini yerine getirmiş olması halinde üçüncü kişiler arsa sahiplerinden hak iddia edebileceklerinden, müdahillerin ve yüklenicilerin taleplerinin birlikte görülüp değerlendirilmesi gerektiği- Mahkemece mahallinde keşif yapılarak kapı numaralarının değişip değişmediği belirlendikten sonra tarafların kullandıkları yerler de gözönüne alınarak kat irtifakının mevcut duruma göre ilişkilendirilerek karar tesis edilmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmazın tapu kaydına işlenen haciz şerhinin alacaklılarına ve ipotek lehtarına karşı da dava açılarak ve dava açıldığı takdirde açılan davalar bu dava ile birleştirilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının, tapulama öncesi nedene dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunduğu, davanın, 3402 sayılı Yasa’nın 12/3.maddesinde gösterilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, mahkemece, bu yön gözetilerek davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar vermek gerekeceği-
Önalım nedeniyle önalıma konu payın iptali ve tescili istemine ilişkin davada, mahkemece adı geçen idare mahkemesi kararı sonucu beklenerek hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı davada, aile konutu olduğunu iddia ettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescili yanında, tapuya aile konutu şerhinin konulmasını da istediği- Tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkin isteklerin nispi harca tabi olduğu- Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip ve harca mevzu işlemlerin yapılamayacağı-
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir...
11. HD. 15.04.2013 T. E: 2012/2236, K: 7252-
Paylı mülkiyete tabi taşınmazda paydaş olan dava dışı kişinin davalının eşinin dedesi olduğu ve davalının yeni doğan erkek bebeği nedeniyle doğum hediyesi olarak temlik işleminin yapıldığı anlaşılmış olup, satış şeklinde yapılan temlik işleminin muvazaalı bulunduğu, tarafların gerçek amacının hibe olduğu ve hibe ile yapılan temlikte önalım hakkının kullanılamayacağı; 20.03.1957 tarih 1956/12 E. 1957/2 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanabilmesi için temlik işleminin tarafları arasında akrabalık ilişkisi bulunmasının yeterli olduğu, doğrudan mirasçılık ilişkisinin aranması gerekmediği dikkate alınarak yerel mahkemece; önalım hakkının kullanılması nedeniyle davalı adına kayıtlı payın iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin davanın reddedilmesi gerektiği-
Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davanın “muris muvazaası” hukuksal nedenine dayanılarak açıldığı; murisin yeğeni olan davacının yasal mirasçılığı veraset ilamı ile sabit olup, muris muvazaasına dayalı dava bakımından dava ehliyetinin bulunduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.