1086 sayılı Kanunun sadece temyize ilişkin hükümlerinin geçici olarak uygulanma olanağı bulunmakta olup, 6100 sayılı Yasa'ya göre geçici bir hukuki koruma müessesesi olan "ihtiyati tedbir kararları" hakkında bölge adliye mahkemeleri için öngörülen kanun yolunun temyiz yolu şeklinde yorumlanamayacağı-
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası-
TMK m. 1007 uyarınca tazminat istemi-
Davacıların ayrı ayrı parsel sahibi oldukları, aralarında mecburi ya da ihtiyari dava arkadaşlığının olmadığı, kaldı ki TMK.’nun 713/1 ve 3402 sayılı Yasa’nın 14. Maddesine dayalı tescil davalarında, yargılama giderlerinin yasal hasım olan davalılara yükletilemeyeceği mahkemece davalıların yargılama giderleri ile sorumlu tutulmasının yanlış olduğu-
8. HD. 08.05.2017 T. E: 10874, K: 6567-
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir...
Elbirliği mülkiyet hükümlerinin geçerli olduğu taşınmazlarda mirasçıların birbirleri aleyhine tek başına miras payının iptaline ilişkin dava açmaları mümkün olup oybirliği aranmayacağı mirasçılar arasında görülen böyle bir davada sadece kendi payı yönünden iptal ve tescil isteğinde bulunabileceği-
Davacının, temyize konu tapu iptali ve tescil davasında hile, ikrah, gabin ve M.K. 788’de düzenlenen hukuksal sebeplere dayandığı, dayanılan maddi olaylar için birkaç hukuki nedenin birarada gösterilmesinin ilke olarak usul ve yasaya aykırı olmadığı, ancak bu hukuki sebeplerin birbiriyle çelişmemesinin gerekeceği-
Ölü bir kişi herhangi bir hakkın sujesi olamayacağına göre, onun açmış olduğu davaya devam edilemeyeceği ve bu şekilde yürütülen bir dava sonunda ölü kişi aleyhine hüküm kurulamayacağı– Not: 6100 sayılı yeni HMK’ nun 124/4 maddesindeki “dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.” şeklindeki yeni düzenleme nedeniyle, aşağıdaki karar (konuya ilişkin önceki 04.05.1978 T. ve 475 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararını hükümsüz hale getirdiğinden) önemini yitirmiştir...
Mahkemece ilk hüküm kurulurken dava dışı mirasçılar da dahil edilerek tüm mirasçılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmişken, direnme hükmü sırasında, yalnızca dava açan mirasçı bakımından hüküm kurulmuş olmakla, yeni bir hüküm oluşturulduğu, hal böyle olunca kurulan bu yeni hükmün incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesinin gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.