Çözümü özel bilgiye dayanan konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesinin, eş söyleyişle bilirkişi mütalaasına başvurulmasının gerekeceği, giderek, hakimin gerek kendiliğinden, gerekse taraflardan birinin isteği üzerine bilirkişi incelemesine karar verebileceği, bu itibarla, vak’a ile ilgili yabancı hukuk hakkındaki malumatın, ihtisas sahibi hukukçulardan veya yabancı hukuk ile meşgul müesseselerden, örneğin Üniversitelerdeki Devletler Hususi Hukuku ve Mukayeseli Hukuk Enstitülerinden temin edilmesinin çok daha emin ve sağlam bir yol olacağı, üstelik, konu ile ilgili olmak üzere yabancı hukuk hakkında mücerret bir bilgi temini yerine, vak’a dosyasını da ihtisas sahibi hukukçu veya müesseselere göndererek doğrudan doğruya hukuki ihtilafa ait bir hukuki ve ilmi mütalaa alınmasının, yabancı hukukun tespiti ile ilgili birçok problemi halledeceği-
Taşınmazın kamulaştırılmasına karar verildiği dosyanın muhdesatın tespiti istemli dava açısından kesin hüküm ya da derdestlik oluşturmayacağı, mevcut kamulaştırma işlemi nedeniyle davacı tarafın muhdesatın tespitini istemekte hukuki yararının bulunduğu-
Rücuen tazminat istemi-
İİK'nun 338 inci maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için, beyanda bulunanın sanık olması gerektiği - Birinci haciz ihbarnamesine karşı itirazın 18.03.2016 tarihinde üçüncü kişi sanığın vekili aracılığıyla yapıldığı, cezaların şahsiliği ilkesinden hareketle bizzat itiraz mahiyetinde beyanda bulunmayan sanık yönünden yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı-
12. HD. 07.02.2024 T. E: 2023/7497, K: 1015
Kira bedelinin tespitine ilişkin davalarda; kiracı artırılması istenilen veya karar verilebilecek miktarı ödese bile mahkemece davanın reddine değil kira tespit kararının verilmesi gerektiği-
Kira bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesi istemi-
Satış bedelinin, muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği-
Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet yokluğundan reddi gerekeceği, bir kişinin belli bir davada davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin ileri sürülme zamanının, Yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi, davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def'i de olmadığı, davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vâkıf olunduğu takdirde re'sen nazara alınması gerekli hukuki bir durum olduğu-
22. HD. 04.03.2019 T. E: 2017/20550, K: 4871-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.