Satış bedelinin muhammen bedele eşit olması halinde, zarar unsuru gerçekleşmediğinden, İİK. mad. 134/8 gereğince borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı ve bu durumda işin esasına girilmemiş olacağından para cezasına hükmedilmemesi gerektiği-
Haczin arsa niteliğindeki taşınmaz üzerine konulmuş olmasına rağmen, arsa niteliğindeki taşınmaz ile üzerindeki menkulleri kapsar şekilde kıymet takdiri yapıldığı- Taşınmaz üzerindeki menkulleri elinde bulunduran davacı 3. kişinin talebi şikayet mahiyetinde olup, davacı 3.kişinin şikayet başvurusunda bulunmasında hukuki yararı bulunduğu- Davaya konu menkullerin kıymet takdirinin dışında tutulması yönünde şikayetin kabulü gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı--
Bir borcun ipotekle temin edilmesi halinde alacaklının öncelikle borcu ipotekle teminat altına alınan borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması zorunludur, ancak ipotek miktarı borcu ödemeye yetmiyorsa, borcun ipotekle karşılanamayan kısmı için borcu ipotekle teminat altına alınan borçlu hakkında haciz yoluyla takip yapılabileceği, aynı kuralın ipotekle teminat altına alınan kefalet borçları için de geçerli olduğu-
Menfi tespit ve ipoteğin fekki” davası- İpotek resmî senedine göre "... bağımsız bölümün, ...’ın kullanacağı krediler için ... TL’ye kadar teminat olarak davalı banka lehine süresiz olarak ipotek verilmesi ve yine ipotek senedinin devamında , “…bu ipoteğin lehine ipotek verilen borçlunun alacaklı bankaya olan kredi borcunun yanı sıra, kaynağına bakılmaksızın sözleşme, haksız fiil, sebepsiz zenginleşme v.s.’den kaynaklanan asaleten veya kefaleten sorumlu olduğu tüm borçlarının da teminatını teşkil ettiği" ifadesinin yer alması- İpotek senedine göre, davacılara ait taşınmazın dava dışı kişinin üçüncü kişilerin kullanacağı kredilerden dolayı kefaleten sorumlu olduğu borçların da teminatı olup olmadığı-
Takip talebinde ve ödeme emrinde çek tazminatından sadece keşidecinin sorumlu olduğu, bu miktarın diğer borçlular yönünden borçtan düşüleceği açıkça belirtildiği, dolayısıyla borçlu cirantaların icra mahkemesine yapmış oldukları bu yöndeki başvurunun fuzuli olduğu ve hukuki yararları bulunmadığı gibi, mahkemece HMK'nun 26. maddesine aykırı olarak, talep olmadığı halde komisyon yönünden de takibin iptaline hükmolunmasının doğru olmadığı-
İhalenin feshi isteminin reddine karar verilen şikayet konusu taşınmazın satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olduğu anlaşıldığından, borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediği de gözetildiğinde zarar unsuru gerçekleşmemiş olup borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
Uyuşmazlık, adi ortaklığın tespiti istemine ilişkindir...
Zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
Boşanma davası açmanın münhasıran kişiye bağlı haklardan olması sebebiyle boşanma kararının tanıması davasının mirasçılar tarafından açılamayacağı-
Haczi ayakta olan davacının, sıraya itiraz etmekte hukuki yararının bulunduğu- Borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri iddiasına dayalı aşılan davada, ispat yükünün, davalı alacaklıda olduğu ve davalının alacağının gerçek bir alacak olduğunu birbirini teyit eden ve takipten önce düzenlenmiş usulüne uygun delillerle ispatlaması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.