Süresinden sonra yapılan itiraz icra takibini durdurmayacağından ve somut olay bakımından süresinde yapılmış bir itirazdan söz edilemeyeceği için, dava konusu icra takibi kesinleşmiş olduğundan ve dava şartları re’sen gözetilmesi gerektiğinden, somut olayda da dava şartı oluşmadığından, başka bir anlatımla kesinleşmiş icra takibine karşı dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından, davanın bu nedenle reddi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar oluşturulmasının, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Mahkemece, alacaklının, borçlu olduğu ilamlı takip dosyasına, alacaklı tarafından yapılmış bir ödeme olup olmadığının araştırılması, ödeme varsa, ödenen miktarın iadesinin, İİK'nun 40. maddesi uyarınca; alacaklının, borçlu olduğu ilamlı takip dosyasından geri istenebileceğinin gözetilmesi, ilamlı takip dosyasına yapılmış bir ödeme yoksa, genel haciz yolu ile ilamsız takibin dayanağı olan “ibraname” başlıklı belgenin, İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelerden olup olmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Alacak davası-
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davası-
HGK. 04.07.2019 T. E: 2016/22-2239 , K: 861-
İflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararı ile; bu tedbir kararından sonra borçlu aleyhine herhangi bir takip yapılamayacağı öngörülmüş olmasına rağmen, tedbir kararından sonra alacaklı tarafça başlatılan icra takibi yapılamayacağından, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Borçlu ...’a babası .....’dan veraseten intikal edecek taşınmazlar üzerinden (şimdiden) haciz konulması konusunda, icra müdürlüğünce tapu sicil müdürlüğüne haciz müzekkeresi (yazısı) yazılamayacağı...
İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgilinin, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecbur olduğu-
İcra takibinin kesinleşmesinden önceki dönemde mirasın reddedilmiş olduğu hususunun maddi hukuka dayalı bir borca itiraz sebebi olduğu; nitekim bu hususun Hukuk Genel Kurulunun 19.11.2014 tarihli ve 2013/12-2240 E., 2014/929 K. sayılı kararında da benimsenmiş olduğu- Somut olayda borçlunun takibin kesinleşmesinden önce TMK'nın 606. maddesine göre alınan mirasın kayıtsız şartsız reddedildiğine ilişkin sulh hukuk mahkemesi kararını, ödeme emri tebliğinden itibaren yasal yedi günlük sürede icra dairesine bildirmediği anlaşılmakta olup, bu durumda takibin kesinleşmesinden sonra mirasın reddine ilişkin mahkeme kararı icra dairesine sunularak hacizlerin kaldırılmasının istenemeyeceği-
Türk vatandaşı olan davacının 17.10.2012 tarihli borçlanma talebi üzerine 4/1-(b) bendi kapsamında 5400 günlük süreye ait borçlanma bedelini 19.10.2012 tarihinde ödediği ve 22.10.2012 tarihli talebi üzerine 01.11.2012 tarihinden itibaren 4/1 - (b) bendi kapsamında aylık bağlandığı anlaşılmış olup, davacının Türkiye'de 5510 s. K.’un 4/1 -(a) bendi kapsamında sigortası bulunmadığından Kurumun borçlanmayı 4/1 -(b) bendi kapsamında kabul ederek bu bent kapsamında aylık bağlamasının doğru olduğu- Davacıya aylık bağlandığına ve sigortalılık başlangıç tarihinin aylık bağlama koşulu olarak öngörüldüğü 4/1 - (a) bendi kapsamında aylık bağlanmasına imkan verecek bu bent kapsamında yeterli sigortalılık süresi bulunmadığına göre sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti isteminin HMK. 114 gereğince hukuki yarar yokluğundan HMK. 115’e göre usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.