Şikâyetçi borçluya kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğinin usulsüz olması durumunda, borçlunun satışa esas alınan kıymet takdirinden, satış ilanı tebliği ile de haberdar olmayacağı- Usulsüz tebligatlar nedeniyle kıymet takdirine itiraz hakkını kullanamayan borçlunun icra müdürlüğünün yaptırmış olduğu kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edebileceği- Fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazların, konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği- İhale bedeli, muhammen bedelin üzerinde olsa da satışa esas muhammen bedelin gerçeği yansıtıp yansıtmadığının incelenmesi gerektiği ve bu aşamada ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediği ve borçlunun hukuki yararının bulunmadığının söylenemeyeceği- Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdirine ilişkin itirazı konusunda keşif ve bilirkişi incelemesiyle taşınmazın değerinin tespit edilerek bir karar verilmesi gerektiği- "İhalenin feshi incelemesinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek bulunmadığı, satışa hazırlık aşamasındaki usulsüzlükler nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği" şeklindeki BAM direnme kararının isabetli bulunmadığı-
Sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklıların da yargılamaya dahil edilmesi gerektiği, onlar hakkında da hüküm kurulması gerekeceği- Şikayette hasım gösterilmemesinin ya da eksik veya yanlış kişiye husumet tevcih edilmesinin talebin reddini gerektirmeyeceği- Bu durumda mahkemece şikayetçiye sıra cetvelinde sadece kendisine pay ayrılan diğer alacaklılara husumet tevcihi yönünde kesin süre verilip bu alacaklıların da davaya dahil edilmesi, duruşma açılıp, şikayet dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması, varsa savunma ve delilleri değerlendirilerek uyuşmazlığın incelenmesi gerekirken, taraf teşkili yapılmadan dosya üzerinden hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davanın açıldığı tarihte davacının elindeki belgelerden davanın miktarı biliniyor yahut tespit edilebiliyorsa, böyle bir dava belirsiz alacak davası açılamayacağı- Davanın açıldığı tarihte davacının elindeki belgelerden davanın miktarının bilindiği ve bilinen miktar itibariyle uyuşmazlığın çözümü de tüketici hakem heyetinin görev alanına giriyorsa, söz konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak tüketici hakem heyetine başvurmadan tüketici mahkemesinde dava açılamayacağı- Yaklaşık bir yıl on beş günlük kira kaybının davanın açıldığı tarihte davacı tarafından tespiti mümkün olmadığından ve bunun tespiti ancak mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile mümkün olacağından dava dilekçesinde bu alacağın 1.500 TL'lik kısmının talep edildiği gerekçesiyle tüketici hakem heyetinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilemeyeceği-
İhale konusu taşınmazın ihale bedeli muhammen bedelin üzerinde olduğundan, anılan taşınmaz yönünden zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçinin, İİK.nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı-
Bedelsiz kaldığı kanıtlanamayan bonolar yönünden, icra takiplerindeki faiz oranlarının taraflar arasındaki sözleşmeye göre hesaplanması gerektiği- Sunulan makbuzun aslında nakit ödeme yapılmadığı satış bedelinden mahsup edildiği dolayısıyla davalının herhangi bir alacağı bulunmadığı ileri sürülmüşse de bu iddia kanıtlanamadığından davanın bu gerekçeyle esastan reddi gerektiği-
İİK.’nun 142. maddesine göre, sıra cetveline itirazın alacaklıya tanınan bir hak olduğu, hukuki yararı bulunan her alacaklının sıra cetveline itiraz edebileceği, bu hakkın alacaklılara tanınmış olup, borçlunun kural olarak itiraz hakkının bulunmadığı-
Üç kişiden oluşan iflâs idare memurlarının ihaleyi heyet halinde birlikte yapmaları gerektiği, birisinin katılmamasıyla diğer ikisinin yapacağı ihalenin kanuna aykırı olacağı–
Şikayetçi … Şti. birinci açık artırmaya katılıp pey sürmekle ihalenin feshini isteyebilecek ilgili statüsünü kazanmış olup; yapılan taşınmaz ihalesi, ihale bedelinin yatırılmaması sebebiyle, yeniden satışa çıkarılmış olduğundan İİK.nun 133/2. maddesine göre davacı iki ihale arasındaki farktan sorumlu olacağından ihalenin feshine ilişkin davayı açmakta hukuki yararının olduğu-
Dosya üzerinden ön inceleme duruşması açılmadan davanın kabulüne karar verilmiş ise de, öncelikle davacının cevaba cevap dilekçesinin davalıya tebliği ile cevap süresi beklendikten sonra ön inceleme duruşması açılarak HMK 312/2 madde ve fıkrasında belirtilen şartların oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre yargılama giderleri yönünden bir karar verilmesi gerektiği-
Kooperatif aidat borcundan kaynaklanan itirazın iptaline-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.