Davacı, eşinin faili meçhul bir cinayete kurban gittiğini, ölmeden önce arkadaşına, ailesine verilmek üzere para emanet ettiğini, soruşturma sırasında bu paraya el konularak adli emanete alındığını, iade talebinin ceza mahkemesince reddedildiğini belirterek adli emanetteki paranın iadesini talep etmiş, davacının mirasbırakanının faili meçhul şekilde öldürülmüş olduğu, failin ve nedeninin bulunması için soruşturmanın devam ettiği, öldürme olayından önce de miras bırakanın ortak olduğu döviz bürosunun yine faili meçhul şekilde soyulduğu, ölmeden önce son görüştüğü şahsın sorgulanmasında kendisine döviz bıraktığını söylemesi üzerine bu kişinin evinde yapılan aramada bulunan 212.000. Euro'ya el konularak soruşturma ile ilgili olarak adli emanete alındığı, davacının iade talebinin, yargılama ve tahkikatın devam etmesi sebebiyle ceza mahkemesince reddedildiği, paranın kime ait olduğunun ceza yargılaması sonunda anlaşılacağından ceza soruşturması sonucunun beklenmesi gerekeceği-
Şikayetçi işçilerin alacakları, ilk kesin haciz sahibi şikayet olunan anonim şirketin takip talebinden önce açılmış dava üzerine alınan ilamlara dayandığından, işçilerin, İİK'nın 100. maddesi uyarınca ilk hacze iştirak hakları mevcut olup, iş makinaları için düzenlenen sıra cetvelinde garameten paylaşıma dahil edilmeleri gerektiği yönündeki mahkeme gerekçesinin kısmen isabetli olup, dosya kapsamındaki bilirkişi raporunda, şikayetçi işçilerden birinin alacağının, bir bölümünün İİK'nın 206/A maddesindeki koşulları taşıdığı, alacağının bu koşulları taşıyan kısmına birinci sırada pay verilmesi gerektiği belirtilmişse de, iş makinaları yönünde düzenlenen sıra cetvelinde bu hususun gözetilmemesi doğru olmadığı- Araçlar için düzenlenen sıra cetvelinde, ilk haciz kamu alacağı için konulduğundan işçilerin bu hacze iştirak hakları bulunmadığı belirtilmiş ise de, takip dosyalarının incelenmesinde, sıra cetveline konu araçlar üzerinde, şikayet olunan anhonim şirketin ihtiyati haczinin kesin hacze dönüştüğü ve şikayet olunan kurumların hacizlerinin daha ileri tarihli olduğu gözetildiğinde; ilk kesin haciz sahibi şikayet olunan anonim şirketin haczine, 6183 s. K.'nun 21/1. maddesi uyarınca iştirak eden kamu alacaklıları gibi, İİK'nın 100. maddesindeki koşulları taşıyan işçi alacaklarının da iştirak hakları mevcut olup, garameten paylaşıma dahil edilmeleri gerektiği-
Davacıya ait senetlerin davalı tarafından takibe konulması ile davalının cebri ihale ile çekişme konusu taşınmazın maliki olduğu, takibe konulan senetlerden dolayı davacının menfi tespit davası açtığı ve bu dosyanın halen derdest olduğu anlaşıldığından, davacının, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin dava açmakta hukuki yararının bulunduğu-
Yabancı para alacaklarına ilişkin takiplerde, icra müdürlüğünce hesaplanacak vekalet ücretinin matrahının tesbitinde, «tahsil tarihindeki kur»un esas alınacağı—
Uyuşmazlık, davacının olumsuz oy kullanıp iptalini talep ettiği genel kurul kararlarına, 6102 sayılı Kanun'un 446 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi anlamında usulüne uygun olarak muhalefet şerhi koyup koymadığı noktasında toplanmaktadır...
Sıra cetvelinde kendisine pay ayrılmayan alacaklının sırasına itiraz edilmesinde hukuki yarar bulunmadığı—
Satış ilanı borçlunun mernis adresine çıkartıldığı gibi, ihalenin feshi dilekçesi ve ekindeki vekaletnamede de borçlu adresi olarak aynı adresin gösterildiği, bu yönüyle de yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu; öte yandan ilk derece mahkemesince ihale konusu 12 no’lu parselin yüzölçümünün satış ilanında fazla gösterildiği iddiası borçlu lehine olup, borçlunun bunu ileri sürmesinde hukuki yararı olmadığından, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetli görülmediği-
Bir mirasçının, mirası red süresini geçirdikten ve mirası kabul etmiş sayılmasından sonra yasaya aykırı olarak sulh hukuk mahkemesine reddi miras talebini tescil ettirmiş olması halinde, tereke alacaklılarının bu usulsüz tescilin iptali için dava açabilecekleri -
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davası-
Manevi tazminat, kişinin haksız eylem sonucu duyduğu acı ve elemin giderilmesini amaçladığı, zarar gören, bu zararın giderilmesi için öngördüğü miktarı kendisi belirleyerek talepte bulunabileceği-Manevi tazminat, niteliği itibariyle belirsiz alacak davası olarak istenemez ise de, dava dilekçesinde ... TL manevi tazminat talep edildiği belirtildiğine göre belirtilen bu miktar üzerinden işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.