Davacının ölen eşinin (kocası) babasının ismini değiştirilmesi, babalık davası niteliğinde olup; talep yönünden görevli mahkemenin Aile mahkemesi, annesinin adının değiştirilmesinin nüfus sicilinde ana isminin düzeltilmesi niteliğinde olup; bu talep yönünden görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, mahkemece, babalık davası yönünden dosyanın tefrik edilip görevsizlik kararı verilmesi; babalık davasında, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davanın bekletici sorun yapılması, ana adının değiştirilmesi davası bakımından ise gösterdikleri takdirde tarafların delillerinin toplanması, birlikte değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği-
İhale konusu taşınmazın ihale alıcısına teslim edilmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararının iflas müdürlüğünce uygulanması zorunlu olduğundan, bu karar taşınmazın tahliyesini engellemez ise de, ihale alıcısına teslim edilmesini engelleyeceğinden, üçüncü kişinin taşınmazın tesliminin durdurulmasına ilişkin şikayetinin kabulünün gerekeceği-
Alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerektiği; bu noksanlık kamu düzeni ile ilgili olup, takibin her safhasında re'sen göz önünde tutulması gerektiği- Ödeme emrinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk lirası karşılığı gösterilmediğinden, 'ödeme emrinin iptaline' karar verilmesi gerekeceği-
Fesih istemine konu olan ihalede satılan bağımsız bölümün muhammen bedelinin ve satış bedelinin 25.000TL olduğu, ikinci bağımsız bölümün muhammen bedelinin 10.000TL satış bedelinin ise 15.610TL olduğu, üçüncü bağımsız bölümün muhammen bedelinin 14.000 TL satış bedelinin ise 16.110 TL olduğu, bir diğer bağımsız bölümün muhammen bedelinin 10.000 TL satış bedelinin ise 17.910TL olduğu, ilk bağımsız bölümün satış bedelinin muhammen bedele eşit, diğer üç bağımsız bölümlerin satış bedellerinin ise muhammen bedellerin üzerinde olduğu, bu nedenle, bu bağımsız bölümler yönünden zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Eldeki menfi tespit davasının açıldığı tarihte, icra hukuk mahkemesinde açılan şikayet ve haciz ihbarnamelerinin iptaline ilişkin davanın devam ettiği ve haciz ihbarnamelerinin geçerli olduğu, davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının olduğu ve davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiği, davacının davanın açıldığı tarihte dava açmakta haklı olduğu anlaşıldığından davacı lehine yargılama gideri ve HMK'nın 326. maddesi gereği yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacı yararına vekalet ücreti takdir edilmeyip davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı- Harçtan muaf olan davacı idare tarafından istinaf karar harcı yatırılmadığı halde ........ Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafından peşin yatırılan istinaf harcının istem halinde davacı tarafa iadesine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai, hafta tatili, kötü niyet tazminatı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine ilişkin davada; iş hukukundan kaynaklanan alacaklar bakımından baştan belirli veya belirsiz alacak davası şeklinde belirleme yapmanın kural olarak doğru ve mümkün olmadığı; bu sebeple iş hukukunda da belirsiz alacak davasının açılabilmesinin, bu davanın açılması için gerekli şartların varlığına bağlı olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.