İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint Venture'nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti olmadığı- Adi ortaklığa karşı açılıp yürütülen icra takibinin adi ortaklığın tüzel kişiliğinin olmaması nedeni ile iptaline karar verilmesi gerektiği-
Senedin keşidecisinin vefat etmesi halinde bu senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti isteminin, iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre mirasçıların tamamı tarafından birlikte açılması ya da miras şirketine mümessil tayin edilerek davanın görülmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davasında, davalı olarak borçlu ile birlikte lehine tasarrufta bulunan üçüncü kişi ve bunlar tarafın da devir halinde diğer üçüncü kişilerin yasal hasım olmaları gerektiği- Davanın bedele dönüşmesi halinde, bu bedelden sadece tasarruf konusu taşınır veya taşınmaz malı elinden çıkaran üçüncü kişinin sorumlu olması gerekirken davalı borçlunun da bu bedelden sorumlu tutulması şeklinde zaten aciz hali sabit olan borçluya böyle bir yükümlülük yüklenmesi ve çifte tahsil gibi bir sonuca yol açacak şekilde hüküm tesis edilmesinin isabetsiz olduğu-
Boşanma
Davacının dava dışı şirketin sessiz ortağı olup bu şirketin topladığı paraların davalı şirkete aktarıldığı, bu paralarla davalı şirketin de payı bulunmayan şirketlere kaynak sağlandığı, böylece sessiz ortaklara paylarının geri verilmesinin engellendiği, X Yatırım Holding A.Ş. ile davacının ortağı olduğu şirket arasında bir bağın varlığının inkar edilemeyeceği ve bu durumda her iki şirketin perdenin aralanması ilkesi uyarınca bir şirket olarak değerlendirilmesi iddialarının ileri sürülmesi karşısında, davacı tarafın bu iddia ve buna ilişkin delillerinin değerlendirilmeksizin yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru görülmediği -
Terk sebebine dayalı boşanma davasında, “davacının akli denge-sinin yerinde olmadığı”nın ileri sürülmesi halinde, bu husus araştırılmadan karar verilmeyeceği–
Satış silsilesi içerisinde ilk satışın yapıldığı kişinin de tasarrufun iptali davasına dahil edilmesi gerektiği-
Alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli bulunmayarak yeni bir rapor alınıp rapordaki çelişkiler giderilerek karar verileceği yerde tekrar önceki rapora dönülmek suretiyle karar verilmesinin usule ve yasaya aykırı olacağı-
Adi şirket mal, hak ve alacakları ortaklarca birlikte tasarruf edilebildiğinden ve İİK’nın 94. maddesinde hisse haczi, TBK’nın 638/2. maddesinde ise tasfiye payı haczi düzenlenmiş olup, takip konusu borcun ortaklığın borcu olması hâlinde, ortaklığa ait mal, hak ve alacaklar üzerine münferiden haciz konulabileceğine ilişkin bir düzenleme öngörülmediğinden, adi ortaklığın yaptığı iş nedeniyle, üçüncü kişi nezdindeki ya da başka bir takip dosyasındaki alacaklarına doğrudan müzekkere ile haciz konulamayacağı-
Davalı borçlunun tasarrufun iptali davası sırasında vefat etmesi halinde, mahkemece davacı vekilinden adı geçen davalının veraset ilamı istenerek mirasçılara tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.