BK’nun 520. (şimdi TBK.'nun 620.) maddesine göre adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından, taraf ehliyeti de olamayacağından, adi ortaklığa karşı ödeme emri düzenlenemeyeceği-
Alacaklı tarafından ölü kişinin mirasçısı yerine ölü kişi hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde ve dürüstlük kuralına da aykırı değil ise, alacaklının HMK'nun 124/3-4 maddesi uyarınca taraf değişikliği yapmak sureti ile bu yanlışlığın düzeltilmesinin mümkün olduğu-
Yabancı hakem kararlarının tenfizine ilişkin, ilk derece mahkemesince MÖHUK uyarınca inceleme yapılmış ise de somut dosya yönünden "New York Sözleşmesi" hükümlerince değerlendirilmesi gerektiği-
İş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkin dava adi ortaklığa açıldığından adi ortaklığı oluşturan şirketlere husumet yöneltilerek davaya katılmaları sağlanıp davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Vakıf senedinde belirtilen meblağdaki kuruluş malvarlığı yerine daha düşük meblağın TL bloke edilmiş olması ile kurucunun 5737 sayılı Vakıflar Kanunun 9/1.maddesinde sayılan suçlardan mahkumiyetinin olup olmadığı ile yerleşim yeri araştırılmadan tescile karar verilmesinin hatalı olduğu- Yeni kurulan vakıfların mahkeme siciline tescil ile tüzel kişilik kazanacağı, mahkemenin vereceği tescil kararının kurucu yenilik doğuran bir karar olduğu, yani yeni kurulan vakıflarda, tescile dair kararın tüzel kişiliğin kazanılması için ön koşul olduğu-
Ölümle vekâlet ilişkisi son bulduğu halde, davacının mirasçılarından vekâletname alınmadan veya mirasçıları davaya dâhil edilmeksizin, davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği-
Ticaret sicilinden silinmekle tüzel kişiliği sona ermiş ve hukuk aleminden silinmiş olan şirketin, haklara sahip olması, borçlu kılınması ve temsilinin hukuken olanaklı olmadığı, bunun sonucu olarak, münfesih şirket adına tüzel kişiliğin sona ermesinden önceki dönemlerle ilgili olsa dahi, hukuki işlem tesis edilemeyeceği, tesis edilen işlemlerin hukuki sonuç doğurmayacağı, hukuki sonuç doğurmayan diğer bir ifadeyle hukuk düzeninde varlık kazanmayan işlemlerin, herhangi bir kişinin menfaatini ihlal etmesinin de söz konusu olamayacağı hususları dikkate alındığında, tüzel kişiliği sonra eren şirketin medeni haklardan yararlanma ve bu hakları kullanabilme ehliyeti son bulacağından, yargı merciileri nezdinde temsil edilmesi ve yargılamaya taraf olmasının da mümkün olamayacağı-
Tüm ortakların hakları verilmeden tasfiye sona erdirilemeyeceği (1163 s. K. mad. 83)- Mahkemece, davacı yana uygun bir süre verilerek, tasfiye kurulu ile Ticaret Sicil Memurluğuna da husumet yöneltilmesi suretiyle kooperatifin tüzel kişiliğinin ihyası için dava açılmasının sağlanması ve dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, kooperatifin yeniden ihyası durumunda bu tüzel kişiliğin huzuru ile taraflar arasındaki tazminat davasının görülmesi gerektiği-
22. HD. 17.10.2018 T. E: 2017/15449, K: 22444-
Keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar davacı tarafın zilyetliğinin 40-50 yıl olduğunu ifade ettiklerine, keşif tarihi itibariyle bu tarihin 1957-1967 yıllarına tekabül etmesine, bu tarihten 25.5.1976 intikal tarihine kadar kazanma için gereken 20 yıllık iktisap süresi dolmadığına göre taşınmazın bu maddeye göre kazanılmasının mümkün olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.