Kamu düzenine ilişkin hususların aleyhe bozma yasağının istisnası olarak kabul edildiği- Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı ya da geçmişe etkili yeni bir kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmakla oluşan usuli kazanılmış hakkın hukukça değer taşımayacağı (9.5.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı)- Benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E-2004/19 K. sayılı kararı)-
Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayanan işbu boşanma davasında, bölge adliye mahkemesince verilen karar boşanma yönünden kesinleşmediği gibi boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velâyet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesinin bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkün olduğu, bu nedenle davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre eldeki boşanma davası ile kadın tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiği-
Nafaka alacaklısının asgari ücret düzeyinde geliri olması ve nafaka yükümlüsünün gelirinin düşük olmasının nafakanın artırılması gereğini tümüyle ortadan kaldırmayacağı-
4. HD. 12.04.2023 T. E: 2424, K: 5324
Dava dilekçesindeki açıklamalardan davacının alacağının daha fazla olduğu anlaşılıyor ve istem bölümünde "fazlaya ilişkin haklarını saklı tutması” ya da “alacağın şimdilik şu kadarını dava ediyorum” şeklinde bir ifadeye yer verilmiş ise bu husus, davanın kısmî dava olarak kabulü için yeterli sayıldığı- Somut olayda; davalı vekilince ileri sürülen alacağın ıslah edilen miktarına ilişkin zamanaşımı def'i mahkemece değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Sigorta sözleşmesi nedeniyle rücuen alacak istemi-
Ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük süre geçtikten sonra yapılan imza itirazının «süre yönünden reddi» gerekeceği-
Trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davada, davaya konu taşımanın ticari bir taşıma olmadığı, diğer bir ifade ile Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında bir taşıma olmadığı gözetildiğinde, kazaya neden olan araç için Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası yaptırılma zorunluluğu bulunmadığından davalı Güvence Hesabı aleyhine açılan davanın reddi gerektiği- Kaza tarihine göre Zorunlu Koltuk F. Kaza Sigortasının uygulama alanı olmayan olayda Zorunlu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortasının da uygulama alanı olamayacağından davacının Koltuk F. Kaza Sigortası yönünden isabetli şekilde talebinin reddine karar verilirken, hükmün kendi içerisinde çelişecek şekilde Zorunlu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortası yönünden talebin kabulüne karar verilmesinin de doğru görülmediği-
Kamulaştırma bedelinin tespiti istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.