İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının, tasarruf konusu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türü olup, ihtiyati haczin İİK'nın 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiş olduğu- Bu gibi davalarda, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın tam olarak kanıtlanması gerekmediği, ileri sürülüş biçimine ve delil durumuna göre, yaklaşık ispat durumunda ihtiyati haciz kararı verilebileceği konusunda duraksamamak gerektiği, somut olayda dosya içeriğine göre ihtiyati hacze hükmedilmesine ilişkin koşulların gerçekleştiğinin anlaşıldığı, kaldı ki değişen durum ve koşullara göre ilk derece mahkemesi tarafından bu hususta her zaman yeni bir değerlendirme ve karar verilmesinin de mümkün olup, açıklamalar ışığında davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin ara kararının HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca kaldırılarak tasarrufun iptaline konu taşınmazlara alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere ihtiyati haciz kararı verilmesinin isabetli olacağı-
Mahkemece davanın ilanları yaptırmadığı gerekçesiyle iflasına karar verilmişse de, borca batık durumdaki sermaye şirketinin durumu TTK'nın 324. maddesi uyarınca mahkemeye bildirmesi yeterli olduğundan ve bu durum kamu düzenini ilgilendirdiğinden HUMK'un 415/2. maddesi uyarınca işlem yapılarak talebin ilanı gerekeceği-
“Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olduğu”nu ileri süren davalının bu savunmasını isbat etmekle yükümlü olduğu–
İİK. mad. 94/2'deki yetkiye dayalı açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin davanın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olan arsa sahibi ile yükleniciye de yöneltilmesi gerekeceği-
Tapusuz taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin devrine yönelik gizli sözleşmelerin hiçbir şekil şartına bağlı olmadığı-
7. HD. 17.12.2015 T. E: 41177, K: 25652-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
Çekişme konusu taşınmazın değerine göre tapu iptal ve tesciline ilişkin davaya bakma görevinin Mersin Asliye Hukuk Mahkemesi’nde olması nedeniyle görevsizlik kararının verilmesinin gerekeceği-
Miras bırakan tarafından davalıya yapılan pay temlikine konu resmi akit getirtilmediği gibi, miras bırakanın başkaca malvarlığının olup olmadığı, sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı ve o tarih itibariyle davalının alım gücünün olup olmadığı hususlarının araştırılmadığı; bu nedenle belirtilen konular hakkında araştırma ve inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.